Zaman İçinde Minifigürler: Kraliyet Ailesi

Bir zaman yolculuğuyla daha karşınızdayız! Şimdiye kadar Romalılar’la Mısırlılar’ı, Japonlar’la Hunlar’ı inceledik. Bugün, biraz batıya doğru yolculuk yapacağız. Çok değil, sadece kralların, kraliçelerin, büyücülerin ve şövalyelerin olduğu bir yer ve zamana gideceğiz. Arkadaşlar, bugün Orta Çağ Avrupa’sındayız!

İlk – ve tabii ki en önemli – figürümüz Klasik Kral (CMF 13). Kraliyet ailesinin bir parçası olduğu ne kadar da belli, değil mi? Tacı, kılıcı, sakalı… Evet, bu kesinlikle müthiş bir kral!

Kral’ın bugünki konumuna gelmesi kolay olmadı. İlk başlarda ona sadık sadece 14 şövalyesi vardı, ve hep beraber krallığın tuğlalarını ördüler. Babası Aslan Kral’dı (Disney’in Aslan Kral’ıyla karıştırılmasın lütfen). Aslan Kral, krallığın şimdiye kadar sahip olduğu en adaletli, en dürüst kraldı. Ne yazık ki, her hükümdarın olduğu gibi, onun da düşmanları vardı. Bunların başında da gizemli Ejderha Kraliçesi geliyordu. Bu kadar dürüst bir kralın varlığı onu o kadar rahatsız ediyordu ki, sürekli Ejderha Şövalyeleri’yle saldırıyordu. Aslan Şövalyeler onlarla cesurca savaşıp, çoğu zaman da bu savaşları kazanıyordu. Ne yazık ki Ejderha Kraliçesi’nin yanında büyücüler de vardı. Ve bu büyücülerin yaptıkları büyüler sonucunda, Aslan Kral bir gün yenildi. Tacı ve altın kılıcı da, o zaman sadece küçük bir çocuk olan oğluna kaldı. Kralın şövalyeleri çocuğu güvenli bir yere götürdüler, Ejderha Kraliçesi’ni yenmeye hazır hale gelene kadar da burada kaldı.

Genç kralın hazırlığı çok uzun sürmedi. Şövalyelerini alıp, kraliçenin istila ettiği kalesini geri almaya gitti. Fakat o da ne? Kraliçeden eser kalmamıştı! Kral önce kendini çok kötü hissetti, ne bir krallığı, ne de savaşacağı bir düşmanı vardı. Fakat sonra bunun iyi bir şey olduğunu fark etti. Krallığını sıfırdan kurabilirdi, ve karşısında ona engel olacak kimse yoktu. Böylece kalesini tekrar inşa etmek için tuğla toplamaya başladı.

Tahmin edebileceğiniz gibi, hem kale inşaatı, hem de yeni bir kralın yükselişi, kolay kolay gözden kaçacak bir şey değil. Kraliçe (CMF 15), Kral’ı fark eden ilk kişilerden biri. Bu tabii ki Ejderha Kraliçesi değil. Hayır, bu tatlı ve nazik bir kraliçe. Kısa bir süre içinde, Kral kraliçesi olmadan kral olmanın pek bir anlamı olmadığını fark etti. Hanedanlıklarını birleştirdiler, Kraliçe de eski renklerini bir kenara koyup, kralıyla uyumlu bir giysi giymeye karar verdi.

Renklerden konu açılmışken… gelin kral ve kraliçenin kıyafet ve aksesuarlarına şöyle bir bakalım. Gördüğünüz gibi, birbiriyle uyumlu pelerinleri var – ki bu gayet normal, çünkü Kraliçe’nin pelerini Kral’ın hediyesi. Kürk yakalı kırmızı pelerinler, hem zenginliklerini göstermek, hem de soğuktan korunmak için. Kraliyet ailesinde olmak bir taç gerektirir, ve bu ikisinde de var. Kral’ın tacı, kraliyet saçının gözükmesine imkan veren ilk taç. Ondan sonra iki minifigür daha onun bu stilini taklit etmeye çalıştı (ama biri kuzeni olduğu için sorun değil). Sakalı da, türünün ilk örneği olmasa bile, ona özel. Ne ondan önce, ne de ondan sonra hiçbir minifigürün bu renkte bir sakalı olmadı. Kılıcı, yukarda da bahsettiğim gibi, babasından kalma. Kıyafetine gelecek olursak… kırmızı ve mavi her zaman sevdiği renklerin içinde olmuş, ve o da bunu cesurca sergiliyor.

Zaman zaman, özellikle yatmadan önce, Kraliçe tacını çıkarıyor – taçla uyumak çok rahat sayılmaz. Hizmetçileri her sabah saçını yapıyorlar. Ondan önce bir figürde daha bu saç kullanıldı, LEGO Filmi’ndeki Calamity Drone figüründe, ama robot olduğu için Kraliçe onu saymıyor. Casuslarından birinin getirdiği habere göre, uzaklarda bir “Büyü Okulu” varmış, oradaki öğrencilerden biri de Kraliçe’nin saç stilini kopyalamış. “Olsun” diyor Kraliçe “genç bir kızın benim gibi güçlü bir kadına özenmesi çok doğal”. Gelelim kıyafetine. Kraliçe’nin en dikkat çeken yanı devasa elbisesi. Terziler kraliçeye yakışır bir elbise dikmek için gece gündüz çalıştılar. Kraliçe elbiseyi o kadar beğendi ki, o günden beri hiç üzerinden çıkarmadı (banyo yaparken çıkarıyor tabii, o ayrı). Kırmızı ve mavi renkler kralıyla uyumlu olmasını sağlarken, üzerindeki işlemeler de geldiği soylu aileleri göz önüne seriyor. Sonuçta Kupa Kraliçesi anneannesi, Karo Kraliçesi de babaannesi.

Kraliyet Sancısı…

Kraliyet ailesi dedik, değil mi? Sadece kral ve kraliçe yetmiyor, bir de varis gerek. Onlar da bunun farkına varınca, bir varis yaptılar. Ve bir tane daha. Ve bir tane daha. Ve bir tane daha. Kral erkek çocuk olsun diye tutturdu, ondan önce üç tane kız geleceğini nerden bilebilirdi ki?? Eh, Kraliçe’nin bu durumdan pek memnun olduğu söylenemez tabii. Ama hamileliği sırasında ne kadar sıkıntı yaşarsa yaşasın, yeni doğan bebeğini kucağına aldığında bunların hepsi kayboldu – daha doğrusu yerini yenilerine bıraktı!

İlk kızlarının adı Peri Masalı Prensesi (CMF 12), çünkü aklı sürekli bir karış havada. Garip bir düşüncesi var, eğer doğru kurbağayı öperse, o da bir kurbağaya dönüşecek ve inanılmaz bir macera yaşayacak. Anne-babasının bütün itirazlarına karşı, çocukluğundan beri şatoya kurbağa getirmeye devam etti. O kadar ki, kraliyet aşçısı onun sayesinde yeni bir mutfak kültürü geliştirdi. Eh, o kadar kurbağadan bir şekilde kurtulmak gerek, öyle değil mi?

Prenses çok güzel işlemeleri olan açık mor bir elbise giyiyor. Boynundaki kolye ise annesinin hediyesi. Büyücü bir arkadaşından rica etti, ve kızının kurbağaya dönüşmesini engelleyecek bir büyülü taş yaptırdı. Tabii Prenses’in bundan haberi yok. Kafasındaki koni şeklindeki başlık da elbisesiyle aynı renk, üzerinde de beyaz bir kurdele var. Saçları örgülü, ve annesininkiyle aynı renkte.

Kardeşlerine gelince… kız kardeşlerinin büyük olanı, ablasının herşeyini taklit ediyor, davranışları dışında. Onunla aynı giysiyi giyiyor, ama saçını örmeyi sevmediği için açık bırakıyor. Tek ümidi, annesiyle babasının bir gün onun kraliçe olmaya daha uygun olduğunu fark etmesi.

Küçük kızkardeş tam bir baş belası – ve bir hanımefendi olmaya hiç mi hiç niyeti yok. Çocukluğunu babasının şövalyelerini takip ederek geçirmiş, ve annesinin ortalıkta olmadığı her an onlarla kılıç oynamış. Kıyafeti ablalarınınkine benzese de, o daha çok pantolon giymeyi tercih ediyor. Saç rengini babasından almış, ve üst-başının dağınık olmadığı bir anı yakalamak neredeyse imkansız.

Ve son olarak tahtın varisi: Prens! Hem en küçük kardeş olduğundan, hem de tek erkek çocuk olduğundan biraz şımarık, ama iyi kalpli. Kraliçe’nin bütün itirazlarına rağmen, Kral ne giyerse oğluna da giydirmekte ısrarcı. Sakalı saymazsak, babasının hık demiş burnundan düşmüş.

Kraliyet Ailesi. Not: Sadece Klasik Kral, Kraliçe ve Peri Masalı Prensesi resmî LEGO CMF figürleri. Diğerleri hikayeyi zenginleştirmek için fazla parçalar kullanılarak yapıldı.

Bir Şövalye ve Bir Büyücü

Kraliyet ailesinin dışında, saray halkının üç önemli üyesi var: Kahraman Şövalye (CMF 9), Büyücü (CMF 12) ve Soytarı (CMF 12). Şövalye Kral’dan sadece birkaç yaş küçük, çocukken onu saklayan şövalyelerden birinin oğlu. Kendisinin çok zeki olduğu söylenemez. Bir ejderhayı prensesten kurtarmaya çalıştığına dair dedikodular var. Hayır çocuk haklı, kimin başının dertte olduğu her zaman çok kolay anlaşılmıyor (!!). Yine de krallıktaki en cesur şövalyelerden biri, ve halk da onu çok seviyor.

Kahraman Şövalye‘nin pırıl pırıl bir zırhı, miğferi, kalkanı ve kılıcı var. Her ne kadar zırhının altında sade bir gri gömlek olsa da, sizin de gördüğünüz gibi, zırhı çok detaylı. Kral kendine bir amblem seçmediği için, o da kalkanına taç sembolü çizdi, krallığa hizmet ettiğini göstermek için. Kullandığı kılıç, antik şövalyelerin kullandığı kılıçlara çok benziyor. Şövalye, bu kılıcı kullanan ilk minifigürlerden, ve atalarınınkine benzer bir kılıca sahip olmaktan gurur duyuyor. Kendine olan güveni yüzünden anlaşılıyor, ve en büyük prensesle birkaç kez flört etmeye çalışırken yakalandı – ne yazık ki kurbağa olmadığı için prenses ona şu kadarcık ilgi duymuyor.

Büyücü garip bir adam. Rüya ayinlerinden birinde, kırmızı cübbeli bir yaratık gördü, kafasında mavi bir şapka, şapkanın üzerinde ise ay ve yıldızlar vardı. Her ne kadar bu yaratığın ne olduğunu tam anlayamadıysa da, şapkasını çok beğendiği için o da benzer bir şapka takmaya karar verdi. Kendisi bu tür bir şapka takan ilk (ve şimdilik tek) minifigür, ama söylentilere göre başka bir şatoda da bir benzeri görülmüş. Kırmızıdan hoşlanmadığı için, cübbesi mavi renkte, ve üzerinde şapkasında olduğu gibi ay-yıldız desenleri var. Mavi, hem asasının ucundaki değerli taşla uyumlu, hem de üzerinde yıldızlar olan koyu mor peleriniyle. Modaya uymak, büyücüler arasında çok önemli.

Ha-ha, he-he, hi-hi, ho-ho, hu-hu

Soytarı bahsedilen karakterlerin en önemsizi gibi gözükebilir, ama bu kesinlikle yanlış. Onun rolü çok önemli: Neşe kaynağı olmak. O da bunu o kadar iyi yapıyor ki, insanlar onu görür görmez gülmeye başlıyor. En iyi fıkraları anlatıyor, en güzel kelime oyunlarını biliyor, işinin gerçekten ustası… fakat bir kusuru var: Fıkra bitmeden gülmeye başlıyor. Çoğu zaman, insanlar fıkranın sonunu bile duymuyor, ama Soytarı o kadar neşeli ki, onlar da gülmeye başlıyorlar.

Ondan önce çok fazla soytarı olduğu söylenemez. Bu mesleği yapmaya karar verince, ondan önce gelenlere şöyle bir baktı. Kıyafetleri, davranışları, aksesuarları… ve artık bir değişimin zamanı olduğuna karar vedi! Dünyanın çeşitliliğe ihtiyacı vardı, o da bunu turuncu ve mor kıyafetli ilk soytarı olarak yerine getirdi. Kırmızı-mavi-beyaz da bir yere kadar, değil mi? Kıyafeti ve şapkası geleneksel soytarı kıyafetlerine çok benziyor, ama şapkasının ucundaki ponponları altın renginde. Eh, ne de olsa Kral’ın soytarısı!

 

Bir sonraki yazıda krallıktaki çok arkadaş canlısı olmayan karakterlere göz atacağız. Aynı kraliyet saatinde, aynı kraliyet kanalında :)

 

Kraliyet sarayında sıradan bir gün

 

Önemli not: Bu yazıda sözü geçen bilgiler çoğunlukla güvenilir kaynaklardan gelmekle beraber, minifigürler arasındaki ilişkiler ve onların öyküleri çoğunlukla yazarın hayalgücünden çıkmıştır. LEGO Grubu’nun bu minifigürler için planladığı öykülerle olan benzerlikler tamamen rastlantıdır.

Önemli not 2: Figürlerin isimleri, kendi resmî isimlerinden Türkçe’ye çevirilmiştir.

Önemli not 3: Yazı içine serpiştirilen linklere tıklayarak gönderme yapılan set-minifigür-karakterlere ulaşabilirsiniz.

 

Tekli minifigür resimleri Brickset sayfasından alınmıştır. Grup resimleri yazara aittir.

Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)

Bir yorum yazın

Back to Top