Ve son güne hoş geldiniz! Hatırlayacağınız üzere tur ilk gün LEGO Grubunun tarihi üzerine odaklanmışken, ikinci gün LEGO parçalarının teknik kısmı üzerinden ilerlemişti. LEGO Inside Tour kapsamında son günün teması LEGO Evi’nin kendisiydi.
Sabah güne LEGOLAND’e son bir kez bakarak başladım. Önceki yazılarımda da bahsettiğim üzere maalesef hafta boyunca park kapalı olduğu için ziyaret etmeye fırsatım olmamıştı. Akşam da uçağım olduğunu düşünürsek, gezimi LEGOLAND’e uğramadan tamamlamış olacaktım.
Fotoğraftan da görebileceğiniz üzere hava kapalı ve yağmurluydu, Billund bile bu muhteşem tur sona ereceği için üzgün gibiydi.
Son gün olmasından dolayı otelden çıkış yapmamız gerekiyordu. Tüm gün tur kapsamında dışarıda olacağımız için eşyalarımı resepsiyona bırakıp kahvaltıya öyle gitmiştim. Kahvaltı sonrası ise yine saat sekiz buçuğa doğru son defa LEGO Evi ekibi ile buluştuk.
Forum odasına vardığımızda bizi günün planı bekliyordu. Tabii ki orada hatıralık son bir fotoğraf çektirmeyi unutmadım.
Günün açılışını LEGO Evi’nin direktörü olan Kathrine Kirk Muff ile tanışarak gerçekleştirdik. Kendisi LEGO Grubuna ilk şirket avukatı olarak başlamış, sonrasında ise LEGO Vakfında görev almış. Hatta ve hatta Kjeld Kirk Kristiansen’in (üçüncü jenerasyon LEGO ailesi üyesi) kişisel asistanlığını bile yapmış. Kısaca kendisi ve LEGO Evi hakkında genel bir sunum yaptıktan sonra güzel bir soru-cevap bölümü gerçekleştirdik. Sunumun sonunda hatıra olarak kendi figürünü bize hediye etti. Böylece koleksiyonuma bir tane daha özel figür (Signature Figure) eklemiş oldum.
Oyun Yoluyla Öğrenme
Güne “oyun yoluyla öğrenme (learning through play)” adlı bir atölye çalışması ile devam ettik. Atölye kapsamında hepimize birer polybag verildi ve içindeki parçalarla bir ördek yapmamız istenildi. 35 kişilik ekipten neredeyse 30’a yakın farklı model çıktı desem inanır mısınız?
Bu atölye aslında LEGO Vakfının dünya genelinde yürüttüğü bir projenin temsili gibiydi. LEGO Vakfı oyun yoluyla öğrenme projesiyle çocukların yaratıcı düşünme, problem çözme ve sosyal etkileşim gibi temel becerileri kazanmasını teşvik etmeyi amaçlamış. Eğitimciler ve ailelerle iş birliği içinde yürütülen bu proje, dünya genelinde çocukların daha etkili ve keyifli öğrenme deneyimleri yaşamasına olanak sağlıyor. Her çocuğun oyun ihtiyacını da karşılamayı hedefleyen proje kapsamında, LEGO Vakfı imkânı olmayan dünya ülkelerini gezerek çocuklara bu imkânı sunmaya çalışıyor. Projenin finansmanı tamamen LEGO Grubu tarafından yapılıyormuş. Hatta aldığımız her setin aslında belirli bir yüzdelik dilimi buna gidiyormuş.
Özel LEGO Evi Turu
Eğlenceli ve öğretici bir çalışma sonrası, öğle yemeğinden önce günün ilk büyük etkinliğine geçiş yaptık: LEGO Evinin rehberli özel turu. Stuart Harris (LEGO Evi’nin Master Builder’ı) ve Mike Ganderton (LEGO Evi’nin yaratıcılık direktörü) ile yapılacak tura başlamadan, onlarla tanışıp LEGO Evi hakkında biraz daha bilgi aldık. Sonrasında ise Ev’in etkinlik alanına geçerek turumuza başladık. Tur kapsamında yaklaşık 1.5 saat LEGO Evi’nin üst katında bulunan etkinlik alanlarını gezdik. Gezdiğimiz her yer halka açık alanlar olduğu için sizi fotoğrafa boğmak istemedim, ama merak edenler tur öncesi LEGO Evi’nde çektiğim gezi videosunu izleyebilir.
Daha önceden LEGO Evi’ni benim de birkaç kez gezme fırsatım olmuştu. Farklı olarak LEGO Inside Tour kapsamında Stuart Harris eşliğinde etraftaki modellerin hikayelerini de dinlemiş olduk. Özellikle yeşil alanda bulunan LEGO modellerinin içinde bulunan gizli detayları gösterdiği kısım çok hoşuma gitti. Modellerin içine şirket içinde yaşadıkları komik olaylardan esinlenerek sahneler yapmışlar, tam benlik!
En sevdiğim ikisini sizlerle paylaşayım. Üstteki resimde Kjeld Kirk Kristiansen’ın mobilet sürerken bir sahnesi var. Gerçek hayatta sürerken (yanlış olmasın) ayağını veya kolunu kırdığı için bunu hatırlamak adına böyle bir sahne koymuşlar. Yolun aşağısında da bir tane ambulans bekliyor. Alttaki sahnede ise plajda kumdan küçük bir Death Star modeli yapmış, güneşlenen Darth Vader var. Bunlar gibi referans olabilecek daha bir sürü sahne görmek mümkün.
Turdan hatırladığım en komik anı ise Yaratıcılık Ağacı (Tree of Creativity) üzerinde yapılı bulunan 1978 model Yellow Castle (375) seti hakkında. Ağaç üzerine seti koymak için kasadan bir tane istemişler, fakat daha sonra kasanın sorumluları setin yapıştırılacağını duyunca seti vermekten vazgeçmiş. Bu yüzden LEGO Evi ekibi, dediklerine göre, “epey para vererek”, seti Bricklink üzerinden almış.
Özel LEGO Inside Tour Seti
LEGO Evi’ni turladıktan sonra öğle yemeğine geçiş yaptık. Yemek sonrası ise turun son etkinliği bizi bekliyordu. Etkinlikte bu yılın özel LEGO Inside Tour seti tanıtılacaktı!
Yemek sonrası Forum Odasının hazırlanması biraz sürdüğü için kapıda katılımcılar olarak heyecanlı bir bekleyiş yaşadık. İçeri erken girmemizi engellemek için kapıda bekleyen güvenlikler (!) de vardı. Onlarla da fotoğraf çektirmeyi unutmadım tabii!
Ve o beklenen an… İçeri girdiğimizde odanın içinde katılımcılara verilecek setler bizi bekliyordu. Masanın üzerinde ise setin ta kendisi, duyurulmak için yerleşmemizi bekliyordu. Maalesef setin ambargo tarihi 21 Haziran olduğu için şu anda size gösteremiyorum, fakat ambargo tarihi gelince seti tanıtmak adına bir yazımız daha olacak. O yüzden beklemede kalın!
Setin ilk tanıtımı Stuart Harris tarafından yapıldı. Sonra setin asıl tasarımcısı Henrik Andersen setin tasarlanma süreci hakkında daha detaylı bir sunum yaptı. Stuart Harris, ön tasarımı yaptıktan sonra üretim aşamasına geçmesi için seti Henrik Andersen’e teslim etmiş. Bu yüzden set aslında ikisinin ortak tasarımı.
Henrik Andersen normalde Star Wars ekibinin bir parçası. Hatta kendisi çok sevdiğimiz çoğu Star Wars UCS setinin tasarımcısı, orijinal UCS X-wing ve muhteşem UCS AT-AT gibi. Hatta sunuma da Star Wars logolu bir ceketle gelmişti. Kendisini sağdaki fotoğrafta görebilirsiniz. Solda da setin açıklanmasından hemen önce bir kare paylaşmak istedim. O kareden sonra tüm Forum Odası alkış içindeydi!
Tanıtım sunumları yapılmadan setler katılımcılara dağıtıldı. Hepsi numaralı olduğu için kimin kaç numaralı seti alacağı bir kura işlemi ile gerçekleşti. Toplam 50 tane üretilen setin 35 tanesi bize dağıtıldı, diğer 15 tanesi de üretim testleri ve set üzerinde çalışan ekibin saklaması için ayrılmış. Kura kapsamında herkes sırayla içi numara baskılı LEGO parçaları dolu olan bir kutudan çekim işlemi gerçekleştirdi. Ve tahmin edin ben kaç numaralı parçayı çektim…
Evet 1 numaralı set bana denk gelmişti! Aklımda hep soyadımdan (Üçüncü) dolayı 3 numaralı seti almak yatıyordu. Kime denk gelirse gidip değiştirmeyi denerim diye düşünmüştüm. Fakat 1 numara gelince tüm düşüncelerim rafa kalktı. Yukarıda soldaki fotoğrafta çektiğim baskılı LEGO parçasını figürün elinde görebilirsiniz. Ek olarak seti Stuart Harris’ten teslim alırken de tatlı bir an yaşadık. Yukarıda sağ tarafta o andan da bir kare paylaşmak istedim. Tur kapsamında çok soru sorduğum ve genel olarak biraz fazla ilgi gösterdiğim için kendisi tarafından biraz fark edilmiştim diyelim. Seti teslim ederken “Oo sensin” diyerek hoş bir kahkaha atmıştı. 1 numaralı set olduğu için diğer setlere göre biraz daha anlamlıydı. Benim için turu bitirmek adına çok güzel bir dokunuş oldu.
Setler dağıtıldıktan ve sunumlar yapıldıktan sonra masada bulunan setin yapılmış halini incelememiz için bize vakit tanıdılar. Kendi setimi hiç açmayacağımdan, seti detaylı incelemek ve bolca fotoğraf çekmek için bana fırsat oldu.
Setlerimizi tasarımcılara imzalattıktan ve beraber fotoğraf çektirdikten sonra saatin ikiye gelmesiyle turun resmî olarak sonuna gelmiştik.
Eve dönüş…
Saat yedide uçağım olduğu için, turun bitmesiyle benim için de gezi neredeyse sona ermişti. Turda tanıştığım katılımcılarla vedalaştıktan sonra LEGO Evi’ne veda ederek eşyalarımı almak için otele doğru yola çıktım.
Çok fazla hatıra ve tabii ki çok fazla eşya ile artık eve dönme vaktiydi. Muhteşem ve ömür boyu hatırlayacağım bir hafta geçirmiştim. Fakat artık o THY uçağını görmemle beraber resmî olarak ben de gezimi bitirmiş oldum.
Ne kadar her detayı sizlerle paylaşmaya çalıştıysam da, turu özetlemeye yetmemiştir. Bir LEGO koleksiyoncusu olarak kesinlikle herkese tavsiye edeceğim bir etkinlik olmuştu.
Tekrardan bu turu bizim için mümkün kılan LEGO Evi ekibine ve bu macerayı sizlerle blog üzerinden paylaşmama izin veren Buka Bricks’e teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Son günün de sona ermesiyle serimizin beşinci bölümünün sonuna gelmiş olduk. Serimizin son bölümünde ise turun özel setine yakından bakacağız. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!
Tüm resimler yazara aittir.
