LEGO Inside Tour: Ömür Boyu Hatırlanacak Bir Macera – Bölüm 3

Ve o beklenen an geldi, LEGO Inside Tour etkinliğinin ilk günü… Hazırsanız, size şu ana kadarki hayatımın en güzel 72 saatini anlatmaya başlıyorum!

Heyecandan alarmdan önce kalktığım bir sabahla güne başladım. Tura otelin lobisinde buluşarak başlayacağımız için geç kalmamak adına biraz erkenden kahvaltıya geçmiştim. Kahvaltı sonrası ilk olarak saat sekiz buçukta, tur boyunca bize yardımcı olacak LEGO Evi ekibinin bir kısmı ile otelin lobisinde buluştuk ve dün imzaladığımız gizlilik sözleşmelerimizi kendilerine teslim ettik. Böylece tura resmî olarak başlamış olduk.

Ve işte her şeyi mümkün kılan o güzel ekip! Fotoğraf bir sonraki gün çekilmiş olsa da şimdiden kendilerine teşekkür etmek istediğim için paylaşmak istedim. Üç gün boyunca sabahtan akşama kadar her şeyde bize çok yardımcı oldular. Onlara, bu turu bizim için mümkün kıldıkları ve güzel geçmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptıkları için teşekkür ederim.

Herkesin lobide toplanmasının ardından, LEGO Evi ekibi ve dünyanın her yerinden gelen (Amerika, Avustralya, Belçika, İsviçre, İngiltere, Tayland, Portekiz…) 35 LEGO meraklısı olarak LEGO Evi’ne doğru yola çıktık. Önceki yazımda bahsettiğim gibi, şehir küçük bir yer olduğu için 10 dakikada yürüyerek LEGO Evi’ne ulaşabiliyorduk. Hava ne kadar soğuk olsa da, herkesin hızlıca yürümesinin bununla hiçbir ilgisi yok gibiydi; herkeste heyecandan bir an önce LEGO Evi’ne varıp tura başlama havası vardı.

LEGO Inside Tour başlıyor!

Etkinliğin asıl düzenleyicisi LEGO Evi olduğu için, ana toplanma alanımız LEGO Evi içindeki forum odası olacaktı. LEGO Inside Tour boyunca çoğu sunum ve özel geziler dışındaki etkinlikler forum odasında yapılacaktı.

Kısa bir yürüyüş sonrası forum odasının önüne geldiğimizde, geri kalan LEGO Inside Tour ekibi bizi bekliyordu. Katılımcılar olarak sırayla forum odasına giriş yaptık. Kapıda hepimize isimliklerimiz ve özel bir minifigür gövdesi verildi. Aşağıda fotoğraflarını da görebilirsiniz. Ek olarak, özel LEGO Inside Tour 2024 yazılı bir tuğla verildi. Bu tuğlanın içeri girerken mi yoksa içeride oturunca mı verildiğini tam olarak hatırlamıyorum, bu yüzden fotoğrafını buraya eklemek istedim.

İçeri girince ilk olarak herkesten kendi figürünü yapması istendi. Başlangıç için süper bir etkinlik!

Forum odasının maalesef fotoğrafını çekmemişim, fakat koymadan da geçmek istemedim. Daha önceki turlara katılmış bir katılımcının blog sayfasından aldım. Fotoğraf, herkes figürünü yaparken çekilmiş, tıpkı bizim yaptığımız gibi!

Herkes figürünü tamamladıktan sonra CEO’nun mesajıyla devam ettik. Kendisi Danimarka dışında olduğu için maalesef tur sırasında tanışma fırsatımız olmadı. Ancak bizler için bir video çekmiş ve bize onu izlettiler. Ayrıca burada olamadığı için kendine ait iş kartı olan figürünü bize göndermiş. Böylece kendisi bizle olamasa da figürü bizle olmuştu.

Video sonrası LEGO Evi ekibi bir kutudan anahtarlıklar çıkartmaya başladı. Meğerse anahtarlıklar üzerinde hepimizin adı varmış! Kutudan rastgele anahtarlık çekerek sırayla herkesi çağırdılar ve kısaca kendisini tanıtmasını ve favori set temasını söylemesini istediler. Ne kadar kararsız kalsam da, Modular Buildings cevabıyla devam etmeye karar verdim. Yerlerimize geçip otururken herkese bir LEGO poşeti verildi.

Poşetin içinde, ilk büyük LEGO Inside Tour hediyesi olan emekli olmuş 40366 LEGO Evi Dinosaurs seti vardı. Her ne kadar set hali hazırda bende olsa da, emekli olmuş özel bir setin hediye verilmesi beni de herkes gibi mutlu etti. Tur boyunca bir sürü set ve özel parçalar hediye verildi, bunları da olabildiğince sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Turun ilk etkinliği olarak planda ilk sırada Idea Evi’ne gitmek olacaktı. Fakat öncesinde, LEGO Grubuyla ilgili genel bir sunumla devam ettik. Sunum sırasında LEGO Grubuna ait genel bilgiler, şirket değerleri ve en önemlisi ördeğin de bahsi geçti. Bahsi geçmişken, kendisini de getirmişlerdi. Tabii ki onunla da tanışmadan olmazdı!

Sunum sonrası Idea Evi için forum odasından ayrıldık. Idea Evi, LEGO Evi’nin hemen karşısında olduğu için yoldan karşıya geçmemiz yeterli olacaktı. Fakat LEGO Evi’nden çıkmadan önce ana alanda durup LEGO Inside Tour özel seti için fotoğraf çektirdik. Normalde fotoğraf bize gönderilecekti fakat yazının yazıldığı güne kadar gelmediği için ekleyememiş oldum.

LEGO Inside Tour özel seti mi?

Her yıl LEGO Inside Tour kapsamında o yıla özel bir set çıkarılıyor ve arkasında katılımcıların grup fotoğrafı bulunuyor. Setin kutusuna basmak için ilk günden grup fotoğrafımızı çekiyorlar. Şu anda ne olduğunu bilsek de, tur sırasında kimse setle ilgili bir bilgiye sahip değildi. Set turun en son günü, son etkinlik sırasında tanıtıldı ve dağıtıldı. Ambargo tarihi 21 Haziran olduğu için şu anda paylaşamıyorum. Ancak ambargo tarihi sonrasında setle ilgili bir inceleme yazısı gelecek.

LEGO Idea Evi

Tura LEGO Grubunun kökenlerine girerek devam ettik. Idea Evi’ni LEGO Grubunun gizli bir müzesi olarak düşünebiliriz. LEGO çalışanları için özel bir müze olarak düzenlenmiş ve şirketin muazzam mirasını korumak amacıyla LEGO Grubu tarafından kurulmuş. Ne yazık ki normalde genel halk erişimine kapalı. Basitçe, sadece LEGO Grubu çalışanları için LEGO tarihi müzesi olarak adlandırabiliriz. Tur kapsamında ilk uğradığımız özel bina oldu.

Aslında Idea Evi birkaç binadan oluşuyor: LEGO kurucusu Ole Kirk Kristiansen’in eski aile evi, eski ahşap işleme fabrikası ve şirketin ilk yönetim binası olan System Evi adı verilen bina. Hepsi içerden birbirine bağlı durumda. Hepsini ayrı ayrı gezeceğimiz için, 35 kişi az görünse de içeride yoğunluk yaratmamak adına Idea Evi’ne giriş yaptıktan sonra ikiye ayrıldık. Sabah forum odasının önünde bize verilen isimlikleri hatırlıyor musunuz? Meğerse onların üzerinde bulunan ince tuğlaların renklerine göre içeride ayrılıyormuşuz. Ben yeşil parça sahibi olarak geziye kasadan başlayacak gruba dahildim. Diğer grup ise kırmızı parçalılar olarak Ole Kirk’ün aile evini gezmek için ayrıldılar.

Idea Evi Tarihçileri ve Kasa!

Bu arada LEGO Grubunun tarihçileri ile de tanışma fırsatım oldu. Idea Evi kapsamında aslında LEGO Grubunun tarihini korumak ve aktarmaktan onlar sorumlu diyebiliriz. Idea Evi’ne girdikten sonra LEGO Evi ekibinden ayrılarak onlara emanet edildik. İlk başta Idea Evi’un başı Jette Orduna hepimize genel bir karşılama yaptı. İsim olarak tanımasanız da YouTube’daki LEGO tarihi hakkındaki videoyu izlemişsinizdir, onun yazarı. Daha sonra kırmızı takım, iki ana tarihçiden biri olan Kristian Riemer Hauge ile tura devam ederken biz yeşil grup olarak Signe Wiese ile kasaya doğru yol aldık. Aşağıdaki resimde Jette’yi solda, Signe’yi sağda görebilirsiniz.

Ve gelelim kasaya… Daha önce YouTube’da başka kişiler tarafından çekilmiş videoları izlemiştim ama orada olmak gerçekten farklı bir duyguydu. Maalesef içeride video çekimi yasak olduğu için sadece fotoğraflarla yetinmek zorunda kaldım.

Burada bize serbestçe dolaşmamız için bir saat verildi. Ne kadar bir saatimiz olsa da inanın 10 dakika gibi geçti. Kasanın planlaması kapsamında içeride özel setler dışında (Comic Con, LEGO Evi ve GWP setleri gibi) mağazalarda satışı yapılmış ve şu ana kadar çıkmış her şeyi bulmak mümkün. Fakat kasayı gezerken bir odada bir sürü eski GWP seti gördüm; belki onlar için ayrı bir yer düzenliyorlardır. Daha sonra öğrendiğime göre, bu LEGO Grubunun tek kasası değilmiş. Bundan iki tane daha olduğundan ve oradaki setler kusursuz durumda ise buraya, yani üçüncü kasaya getirdiklerinden bahsettiler.

Kasada her şeyin bulunmasının yanı sıra en büyük özelliği interaktif olması, yani setlere dokunup onları elleyebiliyorsunuz. Kasanın dizilişi, 1958’de çıkan setlerden başlayarak günümüze doğru yıl yıl olacak şekilde düzenlenmiş. “LEGO aslında 1932’de başladı, neden 1958?” derseniz, bu LEGO Brick için patentin alındığı yıl. 1932-1958 arası çıkan ürünler ise kasanın en sonunda cam dolapların arkasında sergileniyor.

Orada olduğumuz süre boyunca bir sürü seti bulup görmeye çalıştım. Benim için anlamı olan birkaçını buraya bırakıyorum…

Süremiz dolduktan sonra en son çıkan ben oldum diyebilirim. Ama en son çıktığım için aslında rahatça içeride temiz bir arka planda fotoğraf çektirmenin keyfini yaşadım.

Ole Kirk’ün Evi ve System Evi

Kasa sonrası turumuza Ole Kirk’ün evi ve System Evi’nin kalanını gezerek devam ettik.

Ole Kirk’ün ve System Evi’nin içi, aslında LEGO tarihini sıfırdan başlayarak günümüze adım adım getirecek şekilde tasarlanmış. Eve ilk giriş yaptığımızda karşımıza Ole Kirk’ün gençliği ve kullandığı aletler çıkıyor. Evin içinde zamanın tahta oyuncakları, torna makinesi ve kullanılan ilk plastik enjeksiyon makinesini de görmek mümkün.

Daha sonra evin içinden System Evi’ne bağlanarak bugün bildiğimiz LEGO tuğlasının dünyasına geçtik. Bu sırada tabii ki tüm bunları Signe Wiese’in anlatımı eşliğinde geziyoruz. Kendisi bize gayet güzel ve detaylı bir anlatım yaptı. System Evi’nin tarihsel kısmı dışında, arada gizli kapılar arkasında bazı tema odaları da bulunuyor. Benim en sevdiklerim tüm modülerlerin bulunduğu Creator Expert odası ve muhteşem bir iç tasarıma sahip Star Wars odası oldu (sağ altta olan fotoğraftaki ışıklandırmaya dikkat ederseniz tanıdık bir karakter görebilirsiniz).

Buraları kendi başımıza dolaşacak kadar çok vaktimiz olmadığı için turun bu kısmı çoğunlukla anlatımla geçti. Ayrıca çıkarken aşağıda solda göreceğiniz bir odaya denk geldim, LEGO Grubunun şirket değerlerinin anlatıldığı ve özel baskılı tuğlaların bulunduğu bir odaydı. Buradan da kendime hatıra olarak bir şeyler aldım tabii ki. Böylelikle LEGO Inside Tour Idea Evi bölümü sona ermiş oldu. Son olarak binadan ayrılmadan hepimize hatıralık bir figür vermeyi de es geçmediler.

Bitmek mi? Daha yeni başlıyoruz!!

Sabahtan beri çok fazla şey yapmıştık, siz bile belki okurken buraya gelene kadar yorulmuş olabilirsiniz ama daha saat bir! Önümüzde günün geri kalanı var.

Güzel bir tarihsel turun ardından hep birlikte öğle yemeği için LEGO Evi’ne gittik. Belki sosyal medyada denk gelmişsinizdir, LEGO Evi’nde MINI CHEF adında LEGO parçaları kullanılarak yemek siparişi verdiğiniz bir restoran bulunuyor. Ancak, biz yemek için farklı bir restorana, LEGO parçalarıyla süslenmiş olan MINI CHEF’in üst katında bulunan gurme tarzındaki restorana gittik. Burada, farklı Danimarka yemeklerini deneme fırsatı bulduk.

Yemekten sonra forum odasına geri döndük ve sabahkinden farklı bir düzenlemeyle karşılaştık. İçeride her şeyin yeri değişmişti ve odanın ortasına bir stant konmuştu.

Yemek sonrası ilk kısım Tasarımcı Sunumu başlığı altında geçmekteydi. Bu kapsamda çok özel 3 tasarımcı bize göstermek için özel parçalar getirmişti. Burada anlatılan çoğu şeyin fotoğrafını çekmek yasak olduğu için çok fazla detay veremiyorum, fakat Sam Johnson, John Ho ve veteran tasarımcı Niels Pedersen tarafından çok güzel bir sunum yapıldı. Sunum sonrası ise masanın üzerinde bulunan objelerin üzerinden geçtik.

Bu arada fotoğrafta arka planda beyaz bir örtü dikkatinizi çekti mi? İçinde henüz tanıtılmamış bir set bulunuyor! Telefonların yasak olmasının da sebeplerinden biri buydu, çünkü sunum ilerledikçe o örtü kaldırıldı.

Masanın üzerindeki parçalara gelirsek, neredeyse masanın çoğunluğu Niels Pedersen‘ın kendi tasarladığı parçalardan oluşuyor. Kendisi LEGO Grubu için önemli bir tasarımcı. 1980’lerden beri LEGO Grubunda çalışıyor, bundan dolayı şu ana kadar bir sürü set ve parça tasarımında parmağı olmuş. Hatta 1980’lerin sonunda çıkan Castle ve Pirate setleri (örneğin orijinal Baracuda Bay) onun tasarımları. Niels’i diğer tasarımcılardan ayıran şey, hâlâ parça tasarımını eliyle yapması. Aslında sunumun büyük bir kısmı bu konuyla ilgiliydi ve masadaki ürünlerin çoğu da Niels’in tasarımlarıydı. İşte beğendiklerimin birkaçı:

Tabii, bu sunumdan da birkaç hediye ile ayrıldık. Tasarımcılar, bize kendi imzalı figürleriyle, yukarıda bahsettiğim özel tanıtılan setin içinden imzalı bir parçayı hediye ettiler.

Yavaştan yoruluyor muyuz ne?

Tasarımcıların kendileriyle biraz sohbet ettikten ve vakit geçirdikten sonra saat dört gibi bu seansı da sonlandırdık. Hem forum odasını akşamki etkinliğe hazırlamak, hem de dinlenmek için bir ara verildi ve sıradaki etkinliğimiz için bir saatlik serbest zamanımız vardı. Ben bu boşluğu LEGO Evi’ndeki mağazayı gezip dolaşarak geçirdim.

Mağazada şans eseri Jme Wheeler ile karşılaştım ve onunla biraz vakit geçirme fırsatı buldum. Bilmeyenler için kendisi bir Star Wars tasarımcısı, ancak benim gözümde en güzel tasarladığı ürün LEGO Evi Özel setlerinden olan 40501 Ahşap Ördek. Kendisiyle tanışıp, seti imzalatıp aldıktan sonra biraz dinlenmek için bir yere oturdum ve sıradaki etkinliği beklemeye başladım.

Günü bitirmek için önceki ekibe birkaç tasarımcının daha katılımıyla Tree of Creativity altında bir happy hour düzenledik. LEGO Evi’nin çalışma saatinin bitmesiyle tüm bina bize kalmış oldu. Bu kısımda yeni gelen tasarımcılarla tanışmak için kısa bir oturum daha gerçekleştirdik. Ve orada aşağıdaki kemer ile tanıştım. Ne için olduğunun detayından birazdan bahsedeceğim…

Daha sonra tasarımcılarla birlikte akşam yemeği yemek için MINI CHEF restoranına gittik. Öğlen buraya gidememiştik, meğer planları akşam götürmekmiş. Burada her masada bir tasarımcı eşliğinde oturup güzel bir yemek yedik. Bu kısımda da bize birkaç hediye daha verildi. Normalde restoranda çocuklar için Chef polybag’i dağıtılıyor. Tabii LEGO Inside Tour kapsamında çocuk biz olduğumuz için bize de dağıttılar. Hatta güncel olana ek olarak bir tane emekli olmuş polybag hediye ettiler. Bunların yanında yukarıdaki fotoğrafta sağ altta görebileceğiniz bir sepet ve birkaç yiyecek aksesuarı da vardı.

Yemek sırasında yeni bir Star Wars tasarımcısıyla oturma fırsatım oldu. Kendisine çok fazla sorum oldu tabii ki! Örneğin, neden her Star Wars setinde bir pembe tuğla kullanıldığını sordum. Meğerse bir hikayesi varmış! Eğer setin içinde kullanıp, başarıyla saklayabilirlerse takım liderleri herkese pasta ısmarlıyormuş. Ayrıca, o parçaların tonuna uymayan çıkartmaları da konuştuk. Ve tabii neden Star Wars setlerinin giderek küçüldüğünü de…

Keyifli bir LEGO Inside Tour yarışması

Yemek sonrası ise hepimizi çok güzel bir etkinlik bekliyordu, tasarımcılarla set yapım yarışması. Az önce bahsettiğim kemeri hatırlıyor musunuz? İşte o kemer bu yarışma için özel olarak tasarlanmış. İlk önce kazanana verilecek bir ödül zannettik, ama hikâye farklıymış. Ne olduğunu merak ediyorsanız ikinci gün yazısını kaçırmayın!

Etkinlik için forum odasına geri döndük ve odaya bakın! İçerisi parça dolu, bir sürü parça, her renk, her çeşit… Kutular küçük gözükse de içleri inanılmaz genişti ve akşam boyunca hiçbir kutuyu boş görmedim, boşalanları sürekli tekrar doldurdular.

Yarışmaya gelirsek… bize iki saat içinde yaklaşık 400 parçadan oluşan ve bir LEGO macerasını anlatan bir model yapmamızı istediler. Parçalar, tasarımcılar, her şey bizim için hazırdı ve saat yediye doğru yarışmaya başladık. Burada seti yapmanın yanı sıra onu anlatmamızı istedikleri bir kâğıt parçası da verdiler.

Zaman sınırlı olduğu ve sürekli parça aradığım için, tasarımımı çok detaylandırma şansım olmadı. Gene de gecenin sonunda istediğim gibi çalışan bir model ortaya çıktı.

Yarışma için, iki farklı rüya gören bir minifigür modeli yapmaya çalıştım. Rüyalara göre farklı yüz ifadeleri hedefledim. Sağdaki Technic dişliyi döndürdüğünüzde hem yüzü hem de rüyası değişen bir model ortaya çıkıyor. Rüyalardan biri Billund uçağını kaçıran sinirli bir figürü ve yüz ifadesini vurgularken, diğeri LEGO Evi’ne başarıyla ulaşmış mutlu bir figürü ve yüz ifadesini vurguluyor.

Normalde seti tamamlamak için saat dokuza kadar süremiz vardı ama çoğu kişi modelini bitiremediği için herkese istedikleri parçaları alıp otel odalarında setleri tamamlama fırsatı verdiler. Bunu duyunca ben de modeli detaylandırmak için yanıma ek parçalar aldım. Ama toplanıp otele dönene kadar saat 10’u geçmişti ve daha ilk günden neredeyse 14 saatlik LEGO dolu bir gün geçirmiştim.

Zzzz…

Odaya gittiğimde aldığım parçalara baktım, fakat acayip yorgundum ve yarın sabah tekrar sekiz buçukta güne başlayacaktık. Ganimetleri bir kenara ayırıp dinlenmeye karar verdim.

Genel olarak muhteşem bir gün geçirdik diyebilirim. Tura başlamadan önce turla ilgili bulabildiğim her bilgiyi okumuş olsam da, bunu orada yaşamak çok ayrı bir deneyimdi. Üstelik iki günümüz daha vardı! Uzun bir yazı oldu, olabildiğince her şeyi detaylı anlatmaya çalıştım, hepinize vaktiniz için teşekkür ederim.

İlk günün sona ermesiyle LEGO Inside Tour serisinin üçüncü kısmını da burada tamamlamış̧ olduk. Dördüncü yazıda, turun ikinci günü ile devam edeceğiz. Görüşmek üzere!

 

Brick Nerd sayfasından alınan resim dışında kullanılan tüm resimler yazara aittir.