LEGO Inside Tour: Ömür Boyu Hatırlanacak Bir Macera – Bölüm 2

Ve gelelim beklenen gezinin başlangıcına… Yazı serisinin ilk kısmında genel bilgiler kapsamında bahsettiğim üzere, konaklama LEGO Inside Tour kapsamında olduğu için katılımcılara LEGOLAND Hotel’de LEGOLAND Parkı manzaralı güzel bir oda ayarlanıyor. Turun resmi tarihleri 17 Nisan Çarşamba – 19 Nisan Cuma olduğu için, Salı günü de otele giriş yapılması bekleniyordu.

Billund’a Yolculuk

Normalde İstanbul-Billund arası THY’nin direkt uçuşu bulunuyor fakat çok kullanılan bir rota olmadığı için uçuşların sıklığı da buna göre az durumda. Salı günü direkt uçuş olmadığı için ben Pazartesi günü Kopenhag’a giderek beklenen gezime başlamış oldum.

Geçen sene de turistik olarak Billund’u ziyaret etme fırsatım olmuştu. Aslında bu tur, Billund’a ikinci gidişim olacaktı. Geçen sene de Billund’a aynı şekilde, ilk olarak Kopenhag’ı gezip gittiğim için rotaya hali hazırda hakimdim. Kopenhag’ın turistik olarak çok güzel bir şehir olmasının yanı sıra, iki tane de büyük LEGO mağazasına sahip olması şehri tekrar uğramaya değer bir yer yapıyordu.

LEGO mağazalarından bahsetmişken birkaç fotoğraf koymadan olmazdı. Aşağıda iki mağazanın dışarıdan fotoğraflarını görebilirsiniz. Biri klasik bir mimarî havaya sahipken, diğerinin görünümü daha modern. Ortak yönleri ise ikisinin de kocaman olması! Ek olarak, sağda gördüğünüz modern görünümlü mağazanın duvarını paylaşmak istiyorum. Şu ana kadar gördüğüm en büyük PAB duvarına sahipti. Tabii ki bir parça alışverişim oldu; aynı zamanda bardak yerine duvarda parçalarını yeni karton kutularda verdikleri için onları da tecrübe etmiş oldum. Günün kalanında ufak bir şehir turu yaptım ve ertesi gün Billund’a doğru yola çıkmak için tekrardan hazırlandım.

Kopenhag – Billund arası direkt ulaşım maalesef bulunmuyor. En az iki vasıta kullanımı gerekmekte. Salı sabahı, ilk olarak Kopenhag’dan 2,5 saatlik bir tren yolculuğu ile Vejle’ye doğru yola çıktım. Vejle’yi Danimarka’nın orta noktası gibi düşünebilirsiniz, buradan her yere ulaşım mevcut. Ek olarak LEGO Grubunun çalışanlarının bazıları da bu şehirde yaşamakta. Tren yolculuğu sonrasında ise Vejle’den bir saatlik bir otobüs yolculuğu ile Billund’a, kutsal topraklara ayak basmıştım. LEGOLAND Parkı hafta boyunca açık olmadığı için, günün geri kalanını LEGO Evi’nde geçirmek adına sabah erkenden yola çıkmış ve öğlen olmadan Billund’a varmış oldum.

LEGO Inside Tour öncesi keyif gezmeleri

Otele girişler saat 15:00’da olduğu için giriş yapmadan otelin resepsiyonuna eşyalarımı bıraktım ve hızlıca LEGO Evi’ne doğru yürümeye başladım. Billund küçük bir yer olduğu için her yeri yürüyerek 10 dakika uzaklıkta gibi düşünebilirsiniz. Otelden LEGO Evi’ne yürürken LEGO Kampüs’ün önünden de geçiyorsunuz. Tur kapsamında ilerleyen günlerde kampüsü ziyaret edecek olsak da, belki bir tasarımcı ve ya görmemem gereken bir LEGO ürünü görme umuduyla kampüsün etrafında dolaşıp biraz camlardan içeri bakmak için vakit harcadım.

Kampüsün etrafından bahsettiğim gibi biraz turladıktan sonra yoluma devam ederek LEGO Evi’ne vardım.

LEGO Evi’ne vardığımda saat daha yeni 11 olmuştu ve hedeflediğim gibi erken çıkarak günün çoğunu kurtarmış oldum.

Öğle yemeğinden önce biraz turlamak adına tarih bölümünü gezmeyi düşündüm. Fakat öncesinde tabii ki ilk olarak mağazaya saldırdım ve yeni çıkan 2024 LEGO Evi seti ile birlikte birkaç tane de arkadaşlarıma (birisi de bu sayfanın sahibi!) hediyelik özel setlerden aldım (Editörün notu: Koleksiyonumun en değerli setleri olarak şu sırada baş köşede duruyorlar :) ).

Ve o muhteşem reyon:

Güzel bir alışveriş sonrası bahsettiğim gibi öğle yemeği öncesi aşağı katta bulunan tarih bölümünü turladım. Daha sonra ise LEGO Evi içinde yer alan restoranda yemeğimi yiyip üst katları turlamaya başladım. Güzel bir tur sonrası daha sonra sizlerle de buluşturmak adına LEGO House’un içinde yer alan her şeyin bir turunu video olarak çekmeye çalıştım, çektiğim içerikleri de yakında sizlerle buluşturmaya niyetliyim. Konumuz Inside Tour olduğu için LEGO Evi üzerinde çok durmak istemiyorum. İleride onun için ayrı bir blog yazısı yazmak planlarım arasında, fakat birkaç anı fotoğrafı paylaşmak gerekirse;

Mağazadaki sürpriz gelişme

LEGO Evi’nin etkinlik alanı mağazaya göre daha erken kapatıldığı için mağaza kapanmadan biraz daha vakit geçirmek adına turlamaya gittim. Setlerin tasarımcıları gün içinde Billund’da olduğu için (çoğu başka şehirlerde yaşıyor olsa da) arada mağazaya uğrayarak kendi tasarladıkları setleri imzalayıp reyonda bırakabiliyorlar.

Turladıktan sonra tam mağazadan gözüme çarpan bir şey olmadan ayrılmak üzereyken LEGO Evi’nin Master Builder’ı Stuart Harris ile karşılaştık. Çıkmadan önce mağazaya setleri imzalamaya uğramış. Hızlıca önceden aldığım setleri saklama dolaplarından alıp geldim ve setleri kendisine imzalatma şansım oldu. Tur kapsamında kendisiyle ilerleyen günlerde tanışacak olsak da biraz erkenden tanışmış olduk ve biraz sohbet ettik. Kendisine bu senenin özel Inside Tour seti hakkında sorular sordum ve önden biraz bilgi edinmeye çalıştım, fakat maalesef bir ipucu alamadım. Sadece setin çok güzel olduğundan bahsetti…

Mağazadan çıkarken “Inside Tour” yazılı boyunluk takan bir kişiye denk geldim. Boyunluğu görür görmez, kendisinin de benim gibi turun katılımcılarından biri olduğunu anladım. O da benim gibi aynı şekilde tur öncesi LEGO Evi’ni gezmeye ve aldığı setleri Stuart Harris’e imzalatmaya gelmişti. Sonrasında kendisiyle tanıştığımızda, otele giriş işlemini yaptıklarında bir hoş geldin paketi verdiklerini ve içinde boyunluğunun da bulunduğunu söyledi. Daha sonra LEGO Evi’nin kapanmasıyla birlikte beraber muhabbet ederek otele doğru yürüdük. Kendisi de benim gibi ertesi gün için oldukça heyecanlıydı.

Otele vardığımda resepsiyona uğrayarak giriş işlemlerimi tamamladım ve kendime ait hoş geldin paketimi alıp odama geçtim. Oda, bahsettiğim gibi LEGOLAND Parkı manzaralı ve LEGO temalı hoş bir odaydı. Odanın manzarası ve içi şu şekilde:

Odaya yerleştikten sonra hoş geldin paketini açıp içindekileri incelemeye başladım. Fakat üzücü bir haber olarak, şu anda yazıya eklemek için çektiğim fotoğraflara baktığım zaman dosyanın içerisindekilerin fotoğrafını çekmediğimi fark ettim…

Ama kısaca bahsetmek gerekirse dosyanın içinden; tur boyunca kullanacağımız isimliklerimiz (boyunluklarımız), LEGO Evi ve LEGOLAND’e senelik giriş kartı, turu düzenleyen Inside Tour takımından güzel bir hoş geldin mesajı (onu fotoğrafı varmış), hediye bir polybag ve imzalamamız için bir gizlilik antlaşması mevcuttu.

Tur kapsamında bir sürü halka açık olmayan yerlere gideceğimiz ve LEGO Grubunun aslında arka planda nasıl işlediğini göreceğimiz için ilgili gizlilik anlaşmasının imzalanması zorunluydu. Ek olarak tur kapsamında uğrayacağımız yerlerin bazılarında fotoğraf çekmek bile yasak olduğu için LEGO Grubu olası bir kaçağa karşı kendini yasal olarak korumuş oldu.

Gezmeye devam!

Dosyanın içindekilerini inceledikten ve odaya yerleştikten sonra hâlâ saatin erken olması dolayısıyla şehri biraz turlamaya çıktım. Genel olarak şehirdeki çoğu binanın LEGO Grubuna ait olduğunu düşünürsek, benim için güzel bir yürüyüş oldu. Şirkete ait gündelik olarak kullanılan bir sürü farklı binayı da keşfetme fırsatım oldu.

Şehir çok küçük bir yer olduğu için çok da uzun bir yürüyüş olmadı diyebilirim. Çalışanların ve turistlerin çoğu başka şehirlerden geldiği için Billund’un normal nüfusu 6 bin civarı olsa da şehrin gündüz nüfusunun 30 binlerde olduğunu söylediler. Bundan dolayı gündüz her yer dolu ama akşam etrafta birilerini bulmak zor oluyor.

Bu sırada LEGO Evi gibi şehrin de bir video turunu çekmeyi tabii ki es geçmedim. Onu da bu yazıdan sonra yakın zamanda sizlerle buluşturacağım.

LEGO Inside Tour kapsamında LEGOLAND’e giremeyecek olmamız ve orada kaldığımız süre boyunca kapalı olmasından dolayı, önünde bir fotoğraf çektirmeden ayrılmak istemedim ve yürüyüşümü burada sonlandırarak günü tamamlamış oldum.

Yazımızın ikinci kısmını da tamamlamış olduk. Üçüncü bölümde, turun ilk günü ile devam edeceğiz. Bonus olarak günün ganimetlerini de paylaşmadan olmaz:

Sonraki yazımızda görüşmek üzere…

 

Tüm fotoğraflar yazara aittir.