Bu hafta hayvanlar yazısına bir ara veriyoruz. Onun yerine ne geliyor? Başka bir hayvan yazısı :))) LEGO Ideas 21349 Smokinli Kedi set incelemesi de hayvan yazısı sayılır diye düşünüyorum, öyle değil mi? Kedi yani en nihayetinde…
Seti alıp da kitapçığına bakana kadar, tasarımcısının Instagram’da çok keyifle takip ettiğim Truman Cheng (@legotruman) olduğunu zannediyordum. Yaklaşık iki yıl önceydi sanırım, onun kedi modellerini görmüş ve bayılmıştım. O yüzden de set ilan edildiği zaman ilk aklıma gelen onun tasarımları olmuştu. Oysa bu kedi ona ait değilmiş. Damian Andres’e (@The_Yellow_Brick) aitmiş. Neden biri reddedildi, öteki kabul edildi ve üretildi, açıkçası hiçbir fikrim yok. Hangisinin tasarımı daha iyi derseniz… dediğim gibi, set haline getirilenin orijinalini görmemiştim bile. Ama şimdi baktığımda, iki fikri karşılaştırmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Damian’ın tasarımı daha gerçekçi, oysa Truman daha karikatürize kediler tasarlamış. Bence her ikisi de çok başarılı tasarımlar.
Ama benim için en büyük sürpriz, setin LEGO tasarımcısını görünce oldu: Chris McVeigh! Onu Instagram’da takip etmeye başladığımda henüz LEGO Grubuyla çalışmaya başlamamıştı. Nedense setlerde onun adını gördüğümde keyifli bir gurur doluyor içime. Üstelik bu onun ilk Ideas tasarımıymış, ondan önce Icons temasının tasarım ekibindeymiş. Benim Instagram’da gördüğümde bayıldığım, yanlış bilmiyorsam set haline gelen ilk tasarımları arasındaki Brick Sketches setlerini kaçırmış olsam da, en azından koleksiyonumda bir tane ona ait modelin olması ekstra bir keyif verdi.
Evet, bu kadar laf kalabalığı yeter. LEGO Ideas 21349 Smokinli Kedi setinin incelemesine geçelim artık, ne dersiniz?
LEGO Ideas 21349 Smokinli Kedi
Bir kere öncelikle şunu söyleyeyim, kutu ağır! Aldıktan sonra yürüyerek eve gitme gafletinde bulundum, hele bir de Antalya’nın öğlen sıcağında, 15 dakika 15 saat gibi geldi. Seti alırsanız, taşımayın, kesinlikle tavsiye etmiyorum!
Setin kutusu çok güzel tasarlanmış. Kedi besleyenler (ya da en azından videolarını izleyenler) bilir, kedilerin kutulara özel bir ilgisi var. Bu kutu da ona güzel bir gönderme yapıyor. Test ettim, onayladım, ev ahalisi sırayla girdi kutuya. Bittikten sonra ailenin yeni üyesi de bir teftiş yaptı tabii. Kutunun tasarımı, o sırada kullanmadığınız poşetleri koymak için de ideal.
Kutunun önünde ve arkasında, kediyi setten çıkan iki farklı göz ve ağız varyasyonuyla görebiliyorsunuz. Yan taraflarda da ölçülerini gösteren bir şema ve bir de karşıdan görünüşü var.
Kutudan 20 kâğıt poşet, bir de kitapçık çıkıyor. İlk sayfalarda Damian ile ilgili bilgiler, Chris’ten bir önsöz, ve kedilerle ilgili eğlenceli birkaç paragraf var. Sonra da talimatlar başlıyor.
Bir kedi nasıl yapılır?
Başlamadan önce kitapçıkta da görüyorsunuz, ama kediyi parça parça yapıp birleştirme fikri benim çok hoşuma gitti. Olası bir özelleştirme durumunu da kolaylaştırıyor. Kafayı çıkarıp, “tüylerin” rengini değiştirebileceğiniz gibi, bunu vücudun diğer bölgelerine de uygulayabilirsiniz. Seti gördüğümde iki yıl önce kaybettiğim kedime çok benzetmiştim, birkaç parçasını değiştirip onu yansıtacak gibi yaparım demiştim. Model bittikten sonra bundan vazgeçtim. Her kedi gibi, birden kendi kişiliğini kazanmıştı, LEGO bile olsa…
Buyrun, adım adım kedi nasıl yapılır kılavuzu.
Küçük detaylar
Seti yaparken dikkatimi çeken birkaç şey oldu. Kutu ağır, evet, ama kedi de çok hafif sayılmaz. Daha da ağır olmasını engellemek için güvenli olan her yerde boşluk bırakmışlar. Tüylerini yapmadan önce bir iskelet yapıyorsunuz, ve orada pencere çerçevesi parçaları kullanıyorsunuz. Normalde üç tuğla kullanarak elde edeceğiniz yüksekliğe bir tane çerçeveyle ulaşıyorsunuz. Altında ve üstünde olan SNOT parçaları sayesinde, üzerine gelen tüyler sağlam bir şekilde oturuyor, ama içi boş ve daha ince bir parça kullandığınız için gereksiz ağırlık olmuyor.
Bir başka detay da kırmızı 1×1 yuvarlak ince tuğla parçalar. 2-3 kez bunları kullandıktan sonra, her seferinde dikkat ettim. Bunların üzerine çoğu zaman siyah kaplama parçaları geliyor. Peki o zaman neden kırmızı? Bence özellikle dikkat çekmek için kırmızı kullanılmış. Ondan hiza tutarak parçanın yönünü belirlemek daha rahat oluyor, diğer beyaz ya da bej parçaların içinde cayır cayır “Bak ben burdayım, bu tarafa geleceğim!” diye bağırıyor. Benzer bir şey simetrik olan yerlerde de var. Bir tarafta bej rengi bir tuğla varsa, diğer tarafta gri bir tuğla var.
Kabul, ben fazla set yapan biri değilim, yaptıklarım da genellikle küçük setler. O yüzden 1500 üzeri parçası olan başka setlerle karşılaştırma yapmam mümkün değil. Ama beş saat neredeyse hiç aralıksız uğraştıktan sonra beyin artık bazı şeyleri algılamamaya başlıyor (sanırım bu bende ikinci saatin sonunda başladı). Dolayısıyla cart bir kırmızı nokta, beyni uyarıp, kendine gelmesi için biçilmiş kaftan.
Ve tabii bütün bunlara rağmen kaç kez yanlış parçayı doğru yere taktığımı saymadım bile. Diyorum ya, alışık değilim set yapmaya.
14. poşet bittiğinde, kafanın oturacağı çarkı yapmış oluyorsunuz. 19 bitince de kafayı oturtmaya hazırsınız. Ben o çark bölümünü yapmayı beceremedim. Koyuyorum, duruyor, modeli yan çeviriyorum, düşüyor. Haydaa… neyse, sonra bakarım deyip geçtim. 19 bitti, kafayı oturttum… ve kafayla gövde arasında yarım santimlik boşluk var. Yok, kesinlikle olacak gibi değil. Sağlam da değil zaten, kafayı tutunca elinde kalıyor. Bir yandan babama söyleniyorum, böyle yapmamışlardır diye. Keyfim de kaçtı, o kadar uğraş, sonunda garip bişey çıksın… En sonunda (biraz da sinirlenerek) “Bu kafanın buraya oturması lazım ya!” deyip biraz fazla bastırdım. “Tık” diye bir ses geldi, ve ben de bir oh çektim. Demem o ki, 14’ün sonunda dikkat edin, nazik olmayın, biraz güç uygulamak gerekiyor.
LEGO Ideas 21349 Smokinli Kedi ile ilgili düşünceler
Kedinin hareket kabiliyeti çok kısıtlı. Tamam herhangi bir hareket zaten beklemiyordum ama, en azından kuyruk biraz daha esnek olsaydı daha iyi olurdu. Ucundaki iki parça oynuyor sadece, o da çok az. Evet, patilerini biraz döndürebiliyorsunuz, ama bence çok gerekli bir şey değil. Kafa dönüyor (360 derece), o güzel. Sessiz bir ortamda çarktan çıkan krrrrt sesini duyabiliyorsunuz, bu da sanki kedi gırıldıyormuş etkisi yaratıyor. Kulaklar minimal derecede hareket ediyor, bu da daha fazla olabilirmiş. Klips bağlantısı olduğu için biraz zorladığınızda kulak çıkıyor yerinden. Ama aynı bağlantı sayesinde kolayca çıkarıp ters de takabiliyorsunuz. Ağzı açılıyor zannediyordum, meğer alternatif olarak iki farklı ağız yapmışlar. Açıkçası bu da çok hoşuma gitmedi. Yani açık ve kapalı olarak sergileme düşüncesi güzel de, iki farklı parça olması güzel değil.
Farklı göz rengi koymaları güzel olmuş, ama bence mavi çok iyi bir seçim değil. Cins olan birkaç kedi türü dışında (Siyam, Ankara, Ragdoll gibi), yetişkin kedilerde mavi göze çok denk gelmedim. Hele bu tür siyah-beyaz kedilerde hiç görmedim. Bana sorarsanız yeşil daha iyi bir seçim olurmuş. İlk önce sarı olarak bırakırım diye düşünüyordum, fakat fotoğrafını çekmek için bir sarı, bir mavi göz taktıktan sonra babam bu halini daha çok beğendi, o yüzden böyle tutmaya karar verdik. Gözlerin farklı renkte olması durumuna heterokromi deniyormuş.
Detaylara değil de genel olarak baktığımda, bence gerçekten çok başarılı bir model. Kedilerim de bunu kanıtladı. Biri gayet temkinli, pati havada yaklaştı, biri ilk gördüğünde kuyruğunu kabartıp dikkatli bir şekilde kokladı. Yani görünüş olarak kedi bile “Bu ne be?” diye yaklaşıyor, o kadar gerçekçi olmuş. İyice koklayıp, başka bir kedi kokusu almayınca rahatladılar. Bir de bu formu LEGO gibi bol köşeli parçalara sahip bir oyuncakla yaptığımızı düşünürsek, kediye has organik formun gayet iyi yansıtıldığını söyleyebiliriz. Hareket de etmeyiversin, ne olacak? Her ne kadar modelde yetersiz olsa da, kuyruğun ucunu bile hareket ettirerek zaten pek çok şeyi anlatıyor hayvan.
Benim çocukların dolap üstünde dolaşma huyu olmadığı için (yani istiyor da çıkamıyor :)) ), yeni kedimi çoğu kedinin biz zavallı kölelerini izlediği bir yüksekliğe koydum. Olası bir kazaya da engel olur diye umuyorum, göreceğiz. Bir yandan her baktığımda Korsan’ımı görüyorum, bir yandan da bambaşka bir kedi. Arada kızlar takılıyor, ulaşılmayan bir yerde, bir yaratık var çünkü. Ama zamanla alışacaklarını düşünüyorum.
Peki ya fiyatı? Almaya değer mi?
Şimdi yalan yok, ucuz bir set değil. 4,299 TL verip kedi seti mi aldın diyebilirsiniz. Ben de aynı şekilde size o kadar parayı verip Star Wars seti mi aldınız diyebilirim (Star Wars yerine en çok aldığınız temayı düşünün). LEGO setleri ile ilgili her şey gibi, tamamen kişisel bir tercih. Kedileri seven biri olarak, modele çok benzeyen huysuz bir kediyle 17.5 yıl aynı evi paylaşmış biri olarak, daha ilk duyurulduğunda almayı kafama koymuştum. Ha, setlere gelen zamlar acıtmadı mı, acıttı, o ayrı. Yine de verdiğim paraya değdiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Dev Minifigür seti çıktıktan sonra, sosyal medyada yapılan özelleştirmeler, aksesuarlar türemişti. Eminim LEGO 21349 Smokinli Kedi seti için de benzer özelleştirmeler yapılacaktır. Bir tane Brickset incelemesinde buldum, bir de Jay’s Brick Blog‘da. Diğerlerini de merakla bekliyor olacağım.
Dev Minifigür demişken, o bile kediden daha küçük!
Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!
Buyrun, birkaç tane de gerçek kedilerle olan etkileşim resmi.
LEGO Ideas resimleri, tasarımcıların Ideas ve Instagram sayfalarından. Chris McVeigh’in setleri Brickset‘ten, özelleştirilmiş kediler Brickset ve Jay’s Brick Blog‘dan. Geri kalan tüm resimler bana ait. Bazıları videodan ekran görüntüsü olarak alındı, o yüzden kalitesini mazur görün lütfen.
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)