Geçenlerde bir LEGO Friends seti aldım, Stephanie’nin Kedi Kübü (41665). Ne yalan söyleyeyim, Friends setlerine hâlâ pek ısınamadım. Daha doğrusu setlere değil de, mini-bebeklere. Nedense minifigürler daha güzel geliyor bana, belki de onlara alıştığım içindir. Mini-bebekler daha gerçekçi, oysa minifigürler karikatür gibi. Daha uzun zamandır piyasadalar, parçaları daha çeşitli, falan filan. Neden minifigürleri sevdiğimle ilgili pek çok şey söyleyebilirim, ama gerek yok. Neden? Çünkü bu yazı minifigürlerle ilgili değil, LEGO Friends setleri ve karakterleriyle ilgili.
Geçen yılın sonunda 2021 setlerine bir göz atayım dedim, yeni ne çıkacak, hangi setten ne tırtıklayabilirim diye. Şurda bir minifigür, burda bir aksesuar derken, baktım ki Friends setlerinde yine bir coşma var. Tamam, mini-bebeklerden dolayı temaya biraz olumsuz yaklaşıyor olabilirim, ama beraberinde getirdiği bazı şeyler de çok hoşuma gidiyor. Bunların en başında hayvanlar geliyor, ki bu da benim zayıf yanlarımdan biri. LEGO hayvanlarını çok seviyorum, ve ne zaman yeni bir hayvan çıksa zıp zıp zıplıyorum (en azından içimdeki çocuk zıplıyor). Friends setleriyle birlikte yıllardır çeşit çeşit hayvan figürü çıktı, bazılarının System versiyonu hâlâ yok.
Setlere bakarken gördüm ki yeni çıkacak olan Friends setlerinde yeni bir yavru kedi ve köpek var. Hah, dedim, gene minicik figürler geliyor. Küplerin Türkiye’ye geldiğini öğrenince de, hemen bir tane ısmarladım. Gerçekten de içinden çıkan kedi minnacık. LEGO Friends setlerinde daha önce bu boyutta bir tavşan ve bir de hamster çıkmıştı (bir tane değil tabii, kalıptan bahsediyorum). Yavru kedi de en az onlar kadar sevimli. Şüphesiz, yavru köpek de aynı şekildedir.
LEGO Friends Karakterleri
Kedi Kübü’nü Brickset’e kaydettikten sonra (elimdeki set ve minifigürlerin kaydını tutmak adına böyle bir şey yapıyorum), temaya şöyle bir göz atayım dedim. Ve fark ettim ki, LEGO Grubu bu konu üzerinde epey kafa patlatmış. Yani tamam, yaptıkları herşey için bu söylenebilir ama, Friends teması apayrı bir dünya. Ve ben, “Üff sevmiyorum işte” diye şımarıklık yaparken epey uzak kalmışım bu dünyaya. Önce kendimi tebrik ettim, sonra da oksijen tüpümü alıp bu dünyaya daldım.
Beş tane kızımız var: Olivia, Stephanie, Andrea, Emma ve Mia. Bu kızlar, temanın ilk piyasaya sürüldüğü 2012 yılından beri biraz değişiklik geçirmişler. Hatta bazıları epey bir değişiklik geçirmiş. Hayır, bir genç kızın büyümesi sırasında olabilecek karakteristik değişikliklerden bahsetmiyorum. Gerçekliğe aykırı değişikliklerden bahsediyorum, ten rengi ve göz rengi gibi. Nasıl mı? İşte böyle.
Görünüşe göre Stephanie en az değişikliğe uğrayanlardan. Olivia’nın ten rengi, diğer üçünün de göz rengi değişmiş. Ayrıca Emma’nın gözleri, Uzak Doğu kökenli olduğunu göstermek adına hafiften çekikleştirilmiş.
İyi de, neden bu değişiklik?
LEGO Grubu bunu şöyle açıklıyor:
“Her yıl, yenilik yapmak ve ürünlerimizi dünyanın her yerindeki çocuklar için daha iyi hale getirmek için uğraşıyoruz. Ürün yelpazemizde bulunan LEGO karakterlerinin ve evrenlerinin gelişimi için epey çaba gösteriyoruz, dolayısıyla bu değişikliklerin fark edilmesi bizi mutlu ediyor.
LEGO Friends, 2018 yılında daha önce olduğundan biraz daha farklı. Daha net olmak gerekirse, 5 ana karakterin biraz farklı gözükmesinin yanında, şehir ve Heartlake Şehri sakinleri de değişti.
Peki bu değişikliğin sebebi ne?
Öncelikle, 5 arkadaşı 2018 yılında da görmeye devam edeceksiniz. Andrea, Mia, Emma, Stephanie ve Olivia hâlâ buradalar. Ayrıca kızların ilgi alanları ve kişilikleri de genel olarak çok değişmedi.
2018 yılında göreceğiniz, LEGO Friends’in evrim geçirmiş hali, çocuklara daha iyi bir oyun deneyimi sunmak için öykünün ve karakterlerin gelişmesi. Her yıl, bir milyonun üzerinde çocuk ve ebeveyn bize ulaşıp, sevdikleri ve değişmesini istedikleri şeyleri bizimle paylaşıyor. Çocuklar, LEGO Friends temasında daha ayırt edilebilir karakterler istediklerini söylediler, ve Heartlake Şehri ile ilgili bazı öneriler sundular.
Çocukların söylediklerini her zaman ciddiye alıyoruz, ve LEGO Friends takımı çocuklara daha çekici ve yararlı bir deneyim sunmak için çok çalıştı – ve tabii LEGO Friends evrenini çocukların içinde yaşadığı dünyaya daha yakın yapmak için.
Gerçek hayatı çıkış noktası alarak, karakterlerin görünüşünü daha çeşitli yaptık ve karakterlerine derinlik kazandırdık. Tabii, hâlâ Heartlake Şehri’nde yaşıyorlar. Ama karakterler nasıl değiştiyse, Heartlake Şehri de değişti ve zenginleşti. Farklı bölgeler ve öyküde daha aktif rol oynayan vatandaşlar var.
Yaptığımız değişiklikler, eski ve yeni LEGO Friends setlerinin 2018 yılında ve izleyen yıllarda iyi bir yapım ve oyun deneyimi kazandırmaya devam edeceği gerçeğini değiştirmiyor. Umuyoruz ki, gelecekte çocuklar için daha fazla öykü ve oyun imkanı yaratmaları için onlara ilham vermeye devam edebiliriz.”
Ya, gördüğünüz gibi kızlar gerçekliğin sınırlarını zorlayarak göz renklerini, ten renklerini, ve hatta kökenlerini değiştirmişler. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla, bu değişiklikler epey ses getirmiş. Evet, bir yanda çeşitliliğin artması iyi, ama yıllardır “tanıdığınız” birinin birdenbire değişmesi de biraz garip. Kızlar rahatlıkla farklı kişilerle tanışıp, onları arkadaş gruplarına alabilirlerdi, değil mi? Yani, gerçek hayatı çıkış noktası alırsak… Sonuçta lens takmadığı sürece göz rengini değiştiren bir tanıdığımız yok. Diğer iki değişiklikten hiç bahsetmiyorum bile.
Her ne kadar çelişkilerle dolu olsa da, yine de LEGO Grubunun böyle bir değişikliğe gitmesinin iyi olduğunu düşünüyorum. Onların da bahsettiği gibi, dünyada pek çok farklı etnik grup var. Beş yıl gecikmeli de olsa, bu grupların en azından bazılarının bu kadar sevilen bir temaya dahil edilmesi güzel.
Müthiş Başarısızlık (Epic Fail de diyebiliriz :) )
Şimdi adamlar (ve kadınlar) bu kadar ince düşünüyor, çocuklara ilham vermek için uğraşıyor, çeşitlilik diyor, karakter diyor… ve bir yıl gibi kısa bir süre sonra kafa üstü çakılıyor. Olacak şey mi? Ama olmuş işte.
Ülkemizde çık(a)mayan LEGO dergilerinden birinde, LEGO Friends dergisinin 66. sayısında, şöyle bir çizgiroman yayınlanmış.
İlk iki kare aynı sayfadan alınma. Üçüncüsü ise büyük olasılıkla maceranın devamı.
İlk karede Mia “Haklısın, ama elimizi kolumuzu sallayarak içeri giremeyiz. Araştırmacıların içinde bir grup kız çok göze batar” diyor. İkinci karede “Ama insanların olduğu yerde, yiyeceğe ihtiyaç vardır. Fırıncı kılığına girip kek dağıtırsak, kimse bizden şüphelenmez” diye devam ediyor. Üçüncü karede ise kulak misafiri oldukları konuşma hakkında Mia “Ne kadar da fazla bilimsel jargon var” derken, Stephanie “Çooook sıkıcı! Kek yapma zamanı!” diyor ve Andrea da “Evet, buraya biraz eğlence katalım!” diye ona katılıyor.
Her ne kadar bizim kültürümüzde bu çok normal olsa da – kızlar/kadınlar yemek ve ev işi yapmaktan başka bir işe yaramazlar çünkü – yurt dışında derginin bu sayısı epey bir ses getirmiş. LEGO Grubunu cinsiyetçi olmakla suçlamışlar. Bir grup kızın bilimi sanki önemsiz bir şey gibi görüp, kek yapmayı tercih etmelerinin, kızların bilime duydukları ilgiyi baltaladığını söylemişler. Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar öyle bir düzeye gelmiş ki, LEGO Grubu özür dilemek zorunda kalmış. LEGO sözcülerinden biri, “bu öyküyle kızların bilim ve STEM dahil olmak üzere pek çok konuya ilgi duyduklarını anlatmaya çalıştıklarını, ama hedefi tutturamadıklarını” açıklamış.
An itibariyle, ben LEGO Grubu için konuşan birisinin bilim ve STEM kelimelerini aynı cümlede kullanmasının bile komik olduğunu düşünüyorum. STEM’in açılımı Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Matematik). İster istemez küçükken babamdan öğrendiğim bir şiir geliyor aklıma:
Babıâli yüksek kapısından
Mürur edip geçer iken
Tesadüfen rastladım
Yek bir atlı süvariye
Eskiler bilebilir. Yeniler, bir araştırın derim, nedir özelliği diye.
Evet, kediyle başladık, yüksek kapıyla bitirdik. Açıkçası yazıya başlarken benim aklımda bambaşka şeyler vardı, LEGO Friends temasına şöyle inceden bir giriş yaparım, o öyle olmuş, bu böyle bitmiş derim diyordum. Artık o da başka bir yazıya kaldı.
Bu arada, aşağıdaki linklerde insanların LEGO Friends dergisinde yayınlanan çizgiromana verdikleri tepkilerle ilgili yazılar var. Bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Bir başka garip yazıda görüşmek üzere!
Karşılaştırma resimleri Brickset‘ten, çizgiromanı gösteren resimler Metro sayfasından alınmıştır.
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)
Bu blogu işte bu yüzden seviyorum.
Patates baskıdan çıkmışcasına, birbirinin aynısı duran ve kopyala/yapıştır içeriğe sahip “sözde” LEGO içeriği üreten oluşumların aksine, LEGO külliyatına yönelik özgün içerikleri görmek ve farkındalık kazanmak çok daha katkı sağlıyor. Falanca setin kaç parça olduğu, satış fiyatının ne kadar olduğu gibi detayları brickset ya da bricklink üzerinden de öğrenilebilecek detaylar açıkçası.
Konu hakkındaki düşüncelerime gelirsek, Friends’in figürleri bana itici geldiği için onlar üzerinde yaşanan bu değişim dalgasını hiç fark etmemişim. Şirketin yaptığı açıklamayı ise “Zamanında düşünmeden yaptık bir şeyler, şimdi ise sjw tepkileri ile uğraşmamak ve her etnik kesimi kucaklamak için Friends figürlerine ufak tefek kimlikler kazandırmaya çalışıyoruz” şeklinde politik ve kendini savunması bir şekilde yorumladım. Pek samimi ve inandırıcı gelmedi.
Öncelikle teşekkür ederim. Blogu yayınlamaya başlarken aklımdaki düşünce buydu zaten. İngilizce bu tür pek çok kaynak bulmak mümkün, büyük bir olasılıkla başka dillerde de vardır, ama Türkçe kaynaklar çok az. Senin “kopyala/yapıştır” diye nitelendirdiğin sayfalar bazen çok işe yarıyor, ama ben biraz daha farklı bir şey yapmak istedim. Bunun okuyucular tarafından takdir edilmesi ise benim için çok büyük bir artı :)
Evet, Friends figürleri bana da itici geliyordu. Fakat kendimi 10-12 yaşlarında bir kız çocuğu olarak düşünmeye başlayınca, birden o iticilikleri azaldı. Kafamda kendi Friends figürümü yarattım, onların maceralarına dahil oldum. Geçirdikleri değişimin farkında değildim, ama kulağa nasıl gelirse gelsin, bir şekilde kendilerini düzeltmeye, geliştirmeye çalışmaları hoşuma gitti. Ayrıca yazıyı yazarken kızlarla ilgili çok şey öğrendim, ki bu da onlara biraz daha farklı bakmama yol açtı. Ne yalan söyleyeyim, bundan sonra sanırım onları daha yakından takip edeceğim :)