LEGO Insiders programını tanıttığım yazımda, bir hazine avından bahsetmiştim. Geçenlerde de neymiş bir bakayım dedim. Elinizdeki LEGO parçalarını telefondan tarayarak bir takım ödüller kazanıyorsunuz. Hepsi dijital olan bu ödüller, kendi oluşturduğunuz karakterin içinde olduğu üç farklı çizgiroman (Batman, Spider-Man ve Star Wars), farklı boyutlarda duvar kağıtları, ve bir de LEGO Tower oyununda kullanmak için bir minifigür parçasından oluşuyor. 15-20 farklı parça tarayıp, ödüllerin hepsini kazandıktan sonra, uzun zamandır oynamadığım LEGO Tower oyununu tekrar yükleyip, o ödülü de alayım dedim. İşte bu yazıya ilham kaynağı olan şey tam da bu (kim bilir, belki LEGO Grubunun amacı da oyunu tekrardan canlandırmaktı!).
LEGO Tower oyununu oynamaya başlamam Haziran 2019’a dayanıyor. O sıralar henüz Beta aşamasındaydı, ben de çıkmasını dört gözle beklediğim için App Store’da görür görmez indirmiştim. Oyunu sadece oynamakla kalmayıp, üreticisi olan NimbleBit firmasının yöneticisiyle bile konuştum, bak busu eksik, bak burda hata var diye. Kendi kendime taktikler geliştirdim, bunları arkadaşlarımla paylaştım, onların yaptıklarını kendi oyunuma uyarladım. Şimdi böyle anlatınca insan diyor ki “Vay be, çok karışık bir oyun olsa gerek bu!” Hiç alakası yok. Dünyanın en kolay oyunu. Ama bir LEGO oyunu, ve sadece bu yanı bile beni çekmeye yetiyor.
Daha önce LEGO Star Wars: The Skywalker Saga yazımda da söylediğim gibi, oyun oynamayı sevmekle oyun oynamayı becerebilmek arasında fark var. Ben sadece seven gruptanım. Erkek arkadaşım benimle dalga geçiyor, “Uyduruk oyunların kraliçesi” diye. Daha doğrusu dalga geçtiğini sanıyor. Kraliçenin iyisi kötüsü olur mu? Tabii ki olmaz. Ben de bu ünvanı gururla taşıyorum.
Üç yıldır oynamadığım LEGO Tower oyununu tekrar yükleyince, eski zamanların hatrına, onunla ilgili bir yazı yazayım dedim. Taşınma ve yerleşme işleminin çoğu bitmiş olsa da, set ve minifigürlerime erişimim hâlâ kısıtlı. Hayat denilen güzelliğin getirdiği her zaman güzel olmayan şeyler de cabası. O yüzden affınıza sığınarak bir süre daha yazılara bu şekilde devam edeceğimi söyleyip, asıl konuya geçiyorum.
LEGO Tower Oyunu
LEGO Tower, bir kule yapma oyunu. Oyunlar içinde idle kategorisinde geçiyor, hani siz oyunu kapattıktan sonra çalışmaya devam eden (para mı kazanıyor, malzeme mi topluyor, artık her neyse) oyunlar var ya? Hah, işte onlardan. Bir gökdelen inşa ediyorsunuz, ve bu gökdelenin içinde iki tip kat var: Konut ve işyeri. Minifigürleriniz konutlarda oturuyor, işyerlerinde de çalışıyor. Arada dans ettiklerini ya da uyukladıklarını da görmek mümkün (bazen hapşıranlar bile oluyor). Eğer standart oyuncuysanız, yani “Aman şimdi kim buna para verecek” diyenlerdenseniz, inşa ettiğiniz katın sadece tipini seçebiliyorsunuz, alt kategori gelişigüzel seçiliyor. Eğer benim gibi “LEGOOOO!!!! Param sana feda olsun!” diyenlerdenseniz, yani LEGO Tower Kulübüne üyeyseniz, o zaman hem istediğiniz katı seçebiliyorsunuz, hem de bazı kulüp artılarından yararlanabiliyorsunuz.
İşyerleri, kendi altında 5 kategoriye ayrılıyor. Yaratıcı, Eğlence, Yiyecek, Perakende ve Hizmet olarak. Standart oyuncular bu katların alt seçeneklerinden yararlanamıyor, yani şansınıza ne çıkarsa o. Aynı şey konutlar için de geçerli. Farklı temalarda tasarlanmış konutların içinden herhangi bir tanesi sizin için seçiliyor.
Oyuna yeni başlıyorsanız, ilk önce kendinize bir minifigür oluşturuyorsunuz. Oyun içinde bulacağınız parçalarla bu minifigürü sonradan kişiselleştirmeniz mümkün. İkinci olarak, oyun size bir konut, bir de işyeri katı yaptırıyor, ve ilk ziyaretçiniz kulenizin ilk sakini oluyor. Daha önce oyunu oynamış olsanız bile, bu aşamaları geçmeden eski hesabınıza dönemiyorsunuz. Ama eğer kaydetmiş olduğunuz bir e-mail adresi varsa, eski hesabınızı kurtarmanız mümkün. Aradan üç yıl geçmiş olmasına rağmen iki hesabıma da bu şekilde tekrar erişim sağlayabildim.
LEGO Tower Oyununun Özel Karakter ve Minifigürleri
Oyunda 4 tane özel karakter var: Savurgan, İnşaat İşçisi, Taşımacı ve Dağıtıcı. Savurgan, gittiği katta satılan üç kalemden birini alıyor. İyi ayarlandığında güzel para getiren bir arkadaş. İnşaat İşçisi, inşa halinde olan katın yapımını üç saat kısaltıyor. Taşımacı, gittiği konuta yeni minifigürler getiriyor (o yüzden bence boş bir konut katında kullanılması en iyisi). Dağıtıcı da, gittiği katın stoklarını dolduruyor. Eğer bu karakterler kuleyi ziyarete geldiğinde onlara ihtiyacınız yoksa, bir arkadaşınıza gönderebiliyorsunuz.
Bunların yanında bir de özel minifigürler var. Bu minifigürlerin parçalarını oyunu oynadıkça topluyorsunuz, ve tüm parçaları bulunca minifigürü inşa edebiliyorsunuz. Kulenizde olan herhangi bir minifigürü bu özel minifigürlerden biriyle değiştirdiğiniz zaman, verdiği kira miktarı artıyor. Minifigürün seviyesini arttırarak daha fazla kira vermesini de sağlayabiliyorsunuz. Hele bir de hayalindeki işte çalışıyorsa, değmeyin keyfine!
Nasıl para kazanırız?
Oyunla ilgili tüm “hile”leri LEGO Tower Wiki sayfasında bulmak mümkün. İlk başladığımda 4-5 ay kadar kafama göre oynadıktan sonra, Wiki sayfasını okuyup “Evet, böyle yapaymışım iyiymiş” demiştim. Sonra coştum zaten, 3-4 günde bir kuleyi sıfırlamaya başladım. Tabii, tüm idle oyunlarda olduğu gibi LEGO Tower’da da sıfırlama var, ve yanında bazı artılar geliyor. Ama bundan daha sonra bahsedeceğim.
Oyunun para birimi altın, katları bununla inşa ediyorsunuz. Bir de istenirse gerçek parayla da alabildiğiniz yeşil “para” var. “Benim param değerli, uyduruk telefon oyununa harcamam” diyenler hemen bozulmasın, bu yeşil parayı oyundaki görevleri tamamlayarak da kazanabilirsiniz. Birine kargo geliyor, onu buluyorsunuz, bir diğeri motosikletini nereye park ettiğini unutuyor, üçüncüsü evinde beslediği köpekbalığını (evet, doğru okudunuz) kaybediyor, falan filan. Bu görevleri yaparak kazandığınız paralarla, ister kulenizin özelliklerini geliştiriyor, ister kulüp üyelerine özel bazı çatı, lobi ve asansör tasarımlarını satın alabiliyorsunuz.
Yeşil para kazanmanın bir başka yolu da, minifigürleri hayallerindeki işe yerleştirmek. Bunu yaptığınızda verdiği kira da artıyor. Standart oyuncular için bu biraz daha zor, çünkü inşa edeceğiniz işyerini seçme şansınız yok, ama imkânsız değil. İstemediğiniz bir işyeri çıktığı zaman, onu silip yeni bir yer yapabiliyorsunuz.
Oyunu Sıfırlama
Kulenizin 50. katını inşa ettiğinizde, oyunu sıfırlayıp baştan başlamaya hak kazanıyorsunuz. Bunu yaptığınızda hem bir altın yapım parçası alıyorsunuz, hem de Mr. Gold karakterini yapmak için bir minifigür parçası. Altın yapım parçaları, konut katlarında kullanıldığında kirayı maksimuma getiriyor, işyeri katlarında kullanıldığında ise beklemeden stok yapmanızı sağlıyor ve satış kapasitesini 100 kat arttırıyor. Sıfırdan başlayacağınız için, katlar, kiracılar ve altınlarınız gidiyor, ama bulmuş olduğunuz parçalar, biriktirdiğiniz yeşil paralar, ve yeşil para kullanarak almış olduğunuz şeyler kalıyor.
Tabii 50. kata geldiniz diye hemen oyunu sıfırlama şartı yok. Eğer isterseniz, bir konut ve bir işyeri kalacak şekilde tüm katları silip (sildiğinizde sadece içinde bulunan konut/işyeri gidiyor, kat değil), yeşil para kazanmayı kolaylaştırabilirsiniz. Vıcır vıcır minifigürlerin dolaştığı katlarda bir şey bulmak kolay olmuyor, ama düz gri bir arka planda bunu çok daha rahat yapabilirsiniz.
Genel Düşünceler
Ne yalan söyleyeyim, oynamayalı uzun zaman olmasına rağmen tekrar LEGO Tower oynamak hoşuma gitti. Benim sevdiğim tür oyunlar, genellikle çok uğraştırmayan, kafamı yormaktan çok boşaltmama yarayacak oyunlar, LEGO Tower da bu beklentimi karşılıyor. En son güncellemesi bir yıl önce yapılmış olmasına rağmen, zamanında herşeyi bitirmediğim için yeni parçaları bulmaya çalışmanın heyecanı da var. Kısacası vakit öldürmek için bire bir. Aradan zaman geçtiği için Türkçe dil desteği olduğunu unutmuşum. Her ne kadar bazı çeviriler biraz garip olsa da, yine de kendi dilinizde oynamak keyifli. Tek kötü yanı, İngilizce versiyonda olan BrickBook özelliğinin olmaması, ama o da çok bir şey kaybettirmiyor insana.
Evet, bir oyunun (ve yazının) daha sonuna geldik. Bu yazıyı okuyup oyunu indirirseniz, beni de arkadaş listenize eklemeyi unutmayın. Oyuncu kodum 1F1J (diyorum ya, kim kaldı eski oyunculardan :) ). Oyunla ilgili sormak istediğiniz bir şey olursa, ister burdan, ister Instagram hesabımdan bana yazabilirsiniz.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!
Kayıp eşyaların olduğu beyaz arka planlı resim dışındaki tüm resimler LEGO Tower oyunundan alınmış ekran görüntüleridir.
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)