Geçen gün otururken bir mesaj geldi: “Sana yazı fikri buldum galiba” diye. Mesajı blogda yazısı da çıkan Doruk göndermişti, yanında da bir ekran görüntüsü. Ekran görüntüsünde bir renk listesi var, siyahtan beyaza giden renkler. Sırayla siyah, koyu gri, koyu mavimsi gri, açık gri, açık mavimsi gri, çok açık gri, çok açık mavimsi gri, ve beyaz. “Niye bu kadar çok renk değiştirilmiş ki?” diye sordu. Ben de daha önce duyduğum bir şeyi yazdım, ve sonra da dedim ki “Evet, güzel bir konu bu, LEGO renkleri üzerine bir yazı yazılabilir”. İşte bu yazı o yazı.
LEGO renkleri konusu gerçekten çok kapsamlı, ve hakkında epey detaylı yazılar var. Ben en iyi bildiğim yerden başlayıp, oradan da daha az bildiklerime doğru geçiş yapacağım.
Grinin LEGO Tonu
Çok açık griyi duymamıştım, ama açık gri-açık mavimsi gri, koyu gri-koyu mavimsi gri arasında fark olduğunu biliyordum. 80’li yıllarda aldığım setler hâlâ durduğu için, hem eski hem de yeni gri parçalar elimde var. Peki bunun arkasındaki hikaye ne?
LEGOseverlerden epey ses getiren bu değişim, 2004 yılı civarında olmuş. İnternetteki pek çok sayfa, bunun LEGO Şirketinin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan dolayı olduğunu söylüyor. Ama o zamanlar LEGO topluluklarıyla bağlantı kurmaktan sorumlu olan Jake McKee, bunun nedenini şöyle açıklıyor:
“2000 yılının başlarında, kendimizi çok hızlı ve çok organik büyüyen bir renk paletinin içinde bulduk. Paleti genişletirken, yeni renkler eklerken, ileriye yönelik düşünmüyorduk. Bu kararın alınma sebebi, bugün parça tasarım sürecine uyguladığımız uzun vadeli düşünce sisteminin renk paletine uygulanması. İstenen sonuç, gelecek yıllarda da etkili bir şekilde kullanabileceğimiz bir renk paleti yaratmaktı. 90’ların sonunda yaşadığımız gibi renklerin kontrolden çıkmasını istemiyorduk – bu bizim için acı bir ders olmuştu, ama dersimizi almıştık.
Bu girişim, renk paletini gözden geçirmekle başladı. Az kullanılan renkler çıkarıldı, yeni renkler eklendi, ve bazı renklerde değişiklikler yapıldı. Amacımız, olabilecek en iyi LEGO renklerini yaratabilmekti.
Neden değişiklik yaptığımızla ilgili pek çok varsayım oldu. Bir kısmı MEGABloks’u taklit etmeye çalıştığımızı söyledi, diğerleri parçaları geri dönüştürerek tasarruf etmeye çalıştığımızı. İnanması zor, biliyorum (eğer bu şirketin tarihini ve yaklaşımını düşünmezseniz tabii), ama bu değişikliğin nedeni gelecekte sürdürülebilir ve tutarlı bir renk paleti yaratmaktı.” *
Sonuç ne oldu peki? 2004 yılına kadar sıcak tonda olan griler, 2004’ten sonra daha soğuk tonda olmaya başladı. Benim aklımda yeşil diye kalmış ama, ilk zamanki griler daha bir “sarımsı”ymış. Renk değişikliği olduktan sonra, LEGOseverler bu renge “mavimsi gri” demişler (bluish gray). Anlaşılan bu değişiklikten pek memnun olmamışlar, ve LEGO Şirketinin eski griye geri döneceğini ümit etmişler. Böyle bir şey olmamış.
Neden bu değişiklik bu kadar olay yaratmış peki? Eh, açık grinin ilk piyasaya sunulma tarihi 1954, koyu grinin ise 1961. 50 yıl boyunca kendi yaratılarını yapanlar hep bu renkleri kullanmış. Belki iki ayrı parça olunca çok fark etmiyor ama, yan yana koyulduğunda aradaki ton farkı açıkça görülüyor. Hoop, eski parçaları at, onları yenileriyle değiştir. Kimisi yeni gri parçaları protesto etmiş, “Ben onları kesinlikle kullanmayacağım” diye, kimisi LEGO hobisini bir kenara koymuş (bana göre bu biraz abartı ama dünyada manyak çok :) ). Brickpile’da okuduğum bir yazı “Pek çok LEGOseverin eski gri tonlarını tercih etmesinin sebebi, ellerinde çok fazla sayıda bu renk parçalardan olması. Yoksa en baştan gri bu tonda olsaydı, kimsenin umrunda bile olmazdı” diyor. Ne yalan söyleyeyim, ben de bu düşünceye katılıyorum.
LEGO Renklerinin Tarihi
Pek çok LEGOsever gibi ben de ilk LEGO setlerinde kullanılan renklerin sınırlı olduğunu zannediyordum. Kırmızı, mavi, sarı, beyaz ve siyah renkleriyle başlamışlardır, ihtiyaç oldukça da renk sayısını arttırmışlardır. Oysa hiç de öyle değilmiş. Bakın, bu yazı için araştırma yaparken ne buldum:
1949-1952 yılları arasında LEGO tuğlaları Automatic Binding Bricks (Kendiliğinden Birleşen Tuğlalar) olarak biliniyormuş. Renk paletinde 3 farklı tonda sarı, turuncu, 4 çeşit yeşil, 3 çeşit kırmızı, 4 çeşit mavi, 2 çeşit beyaz, şeffaf, mor, pembe ve kahverengi varmış. Bunların yanında ayrıca ebruli renkte tuğlalar da varmış. O zamanlar, bu tuğlalar ikinci sınıf olarak görülüyor ve daha ucuza satılıyormuş. Günümüzde ise tam tersi.
1952 yılında Godtfred Kirk Christiansen (LEGO Şirketinin kurucusu olan Ole Kirk Christiansen’ın oğlu), daha tanımlayıcı bir ada ihtiyaçları olduğunu düşünerek setlerin üzerine “LEGO Mursten”, yani LEGO Tuğlaları yazmaya başlamış. Renk paleti küçültülmüş. Beyaz, kırmızı, sarı, mavi, yeşil ve şeffaf parçalar kalmış. Yeşil, bunların arasında en zor bulunanıymış.
1958-1978 yılları arasında LEGO tuğlaları büyük bir değişikliğe uğramış. Öncelikle bugün kullanılan tüp sistemi ortaya çıkmış, ama daha da önemlisi, renkler kaybolmuş. Uzun süre, setler sadece kırmızı ve beyaz tuğlalardan oluşmuş. Her ne kadar mavi, sarı, siyah ve şeffaf renkli parçalar olsa da, bunlar çok az sayıdaymış. Yeşil ise sadece zeminlerde ve ağaçlarda kullanılmış.
Bu dönemin sonuna doğru, farklı renkler tekrar setlerde belirmeye başlamış, mavi, sarı ve siyah gibi. Klasik Uzay setleriyle birlikte açık gri gelmiş, yeşil ve pembe de renk paletine eklenmiş.
1978-1997 yılları arasında LEGO renk paleti epey genişlemiş. Dönemin sonuna gelirken nerdeyse 100’ün üstünde farklı renk varmış. Fakat LEGO Grubu’nun nerdeyse iflas noktasına gelmesi, bu renk paletini de gözden geçirmeleriyle sonuçlanmış. Renkler yarı yarıya azaltılmış.
1997-2003 yılları LEGO Grubu’nun kendini toplama dönemi olarak geçiyor. Renk çeşidi artırılmıyor, ama yine de epey bir seçenek var.
Ve 2004! Eski LEGOseverlerin kabus yılı olarak geçiyor. Griler değişmiş, kahverengi kırmızımsı kahverengiye, pembe de parlak pembeye dönmüş. Ufak tefek başka değişiklikler de olmuş, ama bunlar fark edilebilecek düzeyde değil. Eski kahverengiden biraz koyu bir kahverengi de çıkmış, koyu kahverengi adı altında. Nedense, kahverengiye yapılan değişiklik, griye yapılan değişiklik kadar ses getirmemiş.
2004’ün Kasım ayında, Jake McKee bir liste yayınlamış. Bu listenin adı Evrensel Renkler (ya da Kilitlenmiş Renkler). Anlamı da, “konuyla ilgisi olanların, yani yetişkin LEGOseverlerin ve LEGO Şirketi yönetici kadrosunun ortak kararı olmadan değişmeyecek ve kaldırılmayacak LEGO renkleri”. Bu listede 16 düz renk ve 6 şeffaf renk olmak üzere toplam 22 renk var. Bunlar sarı, turuncu, kırmızı, mavi, orta koyu mavi, parlak yeşil, yeşil, kırmızımsı kahverengi, bej, orta koyu ten rengi, açık ten rengi, beyaz, çok açık mavimsi gri, açık mavimsi gri, koyu mavimsi gri, siyah, şeffaf sarı, şeffaf kırmızı, şeffaf mavi, şeffaf açık mavi, şeffaf yeşil ve şeffaf beyaz.
LEGO Renk Adları
Renklere verilen adlar ikiye ayrılıyor. Biri, LEGO Grubunun resmî adları, diğeriyse LEGOseverlerin verdiği adlar. LEGOseverlerin verdiği adlar, genellikle birbirlerine yakın olsa da, kimi zaman küçük farklılıklar gösterebiliyor. Bu adlarla resmî adları karşılaştıran tablolar var, dolayısıyla bizim yeşil dediğimiz renge LEGO Grubu ne diyor, öğrenebiliyoruz.
Bricklink’teki renk kataloğunda toplam 10 kategori altında 181 renk var, Brickset ise farklı 10 kategori altında 189 renk listeliyor. Bu renklerin büyük bir olasılıkla resmî Türkçe adları yok, varsa da ben bilmiyorum. Ama bu renk paletininin bir kısmını Türkçe’ye çeviren bir sayfa bulmayı başardım.
Şimdiye kadar 250’nin üzerinde farklı renkte LEGO parçası üretilmiş. Bu renklerin büyük bir kısmını yeni LEGO setlerinde bulmak mümkün değil, bazılarını ise hiçbir LEGO setinde bulmak mümkün değil. Araştırma yaparken 2004’ten sonra yayınlanmış bir Evrensel Renk Listesi bulamadım, en azından resmî bir kaynaktan, ama zaman zaman videolarda gözüken renk paletleri olmuş. Aşağıda gördüğünüz resim, bir LEGO DOTS videosunda görülen 2020 renk paletini gösteriyor.
LEGO renkleri deyince, bir kişi diğer herkesten daha fazla öne çıkıyor: Rylie Howerter. Bu konuda epey kapsamlı çalışmaları var, farklı zamanlarda farklı LEGO bloglarında yazıları yayınlanmış. Konuya ilgi duymaya başladıktan sonra, bulabildiği bütün renklerde LEGO parçalarını toplamış, bunların fotoğrafını çekmiş. Bir de kapsamlı tablo hazırlamış. Ondan izin alarak, ben de bu tabloyu Türkçe’ye çevirdim, biraz sadeleştirerek. Bu linke tıklayarak benim hazırladığım tabloya, buraya tıklayarak da Rylie’nin orijinal tablosuna ulaşabilirsiniz.
Kaynaklar
Dediğim gibi, konu çok kapsamlı bir konu. Farklı zamanlarda pek çok yazı yayınlanmış LEGO renkleri ile ilgili. Ben de bu yazıyı yazarken onlardan yararlandım. Eğer ilgilenirseniz, aşağıdaki linklere tıklayarak bu yazılara ulaşabilirsiniz.
- The Brick Blogger – LEGO renklerine giriş (renk tarihçesi bu sayfadan alıntıdır)
- Hobby DB – LEGO Renklerinin Kısa Tarihi
- New Elementary – Eski Tuğlalar: 5 Klasik LEGO Rengi
- Brick Architect – LEGO Renk Paletini anlamak
Son olarak da, tablosunu Türkçe yayınlamama izin verdiği için Rylie Howerter’a, aklıma gelen soruları cevapladığı için de Elspeth Demontes’e çok çok teşekkür ederim. Ve tabii ki bu sonu gelmez kara deliğe beni yönlendirdiği için Doruk’a :)
* Bu yazı, Jake McKee’nin resmî açıklamasından Türkçe’ye çevrilmiştir.
Grinin tonlarını ve Evrensel Renkleri (2004) gösteren resimler dışında tüm resimler Rylie Howerter‘a aittir.
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)
LEGO’nun bu renk çeşitliliği beni oldukça rahatsız ediyor. Yaygın olan renklerden yana bir sıkıntı yok ama setlerde çok sık yer vermediği nadir diyebileceğim kategorideki renklere sahip parçalar bazı durumlarda çok can sıkıcı bir noktaya gelebiliyor.
Geçenlerde, 1990’lardaki Adventurers temasındaki araçlara öykünüp bir araba modeli yapayım dedim. Bunun için öncelikli olarak 30149 numaralı parçayı temin etmem gerekiyordu ve Bricklink’te ki yerli satıcılardan sadece bir tanesinde bulabildim. Bulabildiğim o parçanın rengi de Dark Azure idi. Parça elime ulaşıp da tasarım aşamasına geçtiğimde 2×2’lik bir alanı, söz konusu kabin parçası nedeniyle Dark Azure ile kaplamam gerektiğini fark ettim. Elimdeki parça envanterini kontrol ettiğimde ise ne 1×1 ne 1×2 ne de 2×2 parçalar içerisinde Dark Azure parçam olmadığını gördüm. Tasarımlarında renk skalasını dar tutmaya çalışan benim gibi birisi için bu durum tat kaçırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Renk çeşitliğinin olması iyi bir şey, hatta figürleri yüzünden uzak durduğum Friends temasını, zengin renk paleti nedeniyle oldukça yenilikçi ve başarılı buluyorum ancak bu işe artık bir dur denmesi gerektiği kanısındayım. Azure rengi ile mavi tonlaması için çeşitlilik katmışlar. Bu noktaya kadar sıkıntı yok ama Maviyi çeşitlendirmek için kullandığın bu azure için ne diye kendi içerisinde Dark/Medium/Light diye ayrıca bir tonlama ihtiyacı duyarsın? Sırf kahverengi adı altında 4-5 ayrı renk var ve birbirilerine oldukça yakın tondalar. Yetersiz bir ışıklandırma altında bunları birbirinden ayırmak ve uygun olan tondaki parçayı seçip kullanmak zor olabiliyor.
Elindeki parçaları, türlerine göre değil de renklerine göre ayrıştırıp muhafaza edenlere Allah sabır versin, ne diyeyim.
Yani tabii neden bu kadar farklı tonda mavi ya da kahverengi olduğuna dair bir bilgim yok, mutlaka belli bir amaca hizmet ediyordur hepsi. Zaten bazı renkler kısa bir süreliğine üretilmiş, büyük bir olasılıkla belli temalar ya da setler için sadece. Ama söylediğin doğru, kırk yılda bir MOC yapmak istediğim zaman ben de benzer zorluklarla karşılaşıyorum. Her parçanın her rengi yok, ve bazı renkteki parçaları bulmak çok kolay değil, özellikle de ülkemizde. Buna rağmen bu renk çeşitliliği benim hoşuma gidiyor açıkçası. Sanırım biraz daha farklı bakıyorum bu konuya, çünkü genellikle “Bunu nasıl/nerede kullanabilirim?” diye düşünmüyorum, ama yeni bir rengin varlığını öğrenmek beni her seferinde gülümsetmeyi başarıyor. Eminim kendi yaratılarımı yapan biri olsaydım, daha farklı bir bakış açısına sahip olurdum.