Diyeceksiniz ki dün bir bugün iki noluyo? Noluyosu var mı, LEGO Looney Tunes minifigürleri geliyor! Resimler sosyal medyaya sızmaya başladığından beri “Hadi resmî olarak ilan edilsin de yazayım” diye düşündüğüm bir seri bu. Her ne kadar CMF serisi olsa da, bence bu seri rahatlıkla 18+ olarak tanımlanabilir. Hatta 30+ olarak tanımlanabilir. Daha da ileri gidip 50+ bile denebilir! Çünkü çoğu Looney Tunes karakteri, 1940’lı yıllarda doğmuş, ve 80’li yıllarda Türkiye’de çocuk olan herkesin bildiği bir çizgifilm serisi. Hoş diyeceksiniz ki, bu çağda herhangi bir şeyi bilmeyen kaldı mı? Yok, kalmadı tabii, ama bugünün çocuklarının, anne babalarının yaptığı gibi, televizyon başına geçip Looney Tunes izlediğini de sanmıyorum.
Öncelikle şunu söylemem gerek. Looney Tunes gerçekten çok severek izlediğim bir seriydi, dolayısıyla bazı şeylere objektif bakamazsam kusuruma bakmayın.
An itibariyle blog henüz LEGO tarafından tanınmadığı için, tanınsa ve incelemem için bana bir kutu minifigür gönderseler bile, onun elime geçmesi epey zaman alacağı için, bu yazıyı yazarken temel bilgi kaynaklarıma başvurdum. Bunlar da Brickset, New Elementary ve The Brothers Brick. Çok ilginç bir şekilde üçüne de kutudan Wile E. Coyote çıkmamış! Dolayısıyla yine keyifle okuduğum başka bir bloga da başvurdum, Jay’s Brick Blog.
Eğer hazırsanız, LEGO Looney Tunes minifigürlerini incelemeye başlayabiliriz.
LEGO Looney Tunes Karakterleri
Bu yılın başında piyasaya sürülen CMF 21 setiyle birlikte gelen değişikliği sanırım artık hepimiz biliyoruz. Ama bilmeyenler için yine de söyleyeyim. Artık CMF serilerinde 16 değil 12 tane minifigür olacak. LEGO Looney Tunes serisi de bu kurala uyuyor.
Serideki minifigürler şunlar:
- Bugs Bunny
- Lola Bunny
- Daffy Duck
- Porky Pig
- Petunia Pig
- Road Runner
- Wile E. Coyote
- Sylvester
- Tweety
- Tazmanya Canavarı
- Speedy Gonzales
- Marvin the Martian
Diyeceksiniz ki hepsinin adı İngilizce’yken neden Tazmanya Canavarı Türkçe? Çünkü çocukluğumdan bir tek onun adını hatırlıyorum. Diğerleri “Bagz Bani” ya da “Dafi Dak”tı benim için. Bazılarını ise isim olarak hiç bilmiyordum bile, sonradan İngilizce olarak öğrendim. Bu yüzden yani.
Neyse, başlayayım artık değil mi? Çenem düştü gene…
Bugs Bunny
Bugs Bunny 1940 yılında yaratılan bir karakter. Hem çizgi dizilerde, hem çizgiromanlarda, hem de uzun metrajlı filmlerde rol almış.
Bugs’ın kafası, özel olarak üretilmiş bir parça, tıpkı biri hariç serideki bütün karakterlerde olduğu gibi. Ek kuyruk parçası yok, kuyruğunu gövdesinin arkasına basmışlar. Elinde de her çizgifilmde olduğu gibi bir havuç var aksesuar olarak.
Bugs genel olarak hoşuma gitti. Sade bir tasarımı var, evet, ama sonuçta insan formunda bir tavşan, çok da bir şey beklememek gerek :)
Lola Bunny
Lola ilk olarak 1996 yılında çıkan Space Jam filminde görüldü. Filmdeki görünüşü, Betty Boop ve Jessica Rabbit gibi, bir çizgifilm karakterinden beklenmeyecek kadar seksiydi. 2021’de çıkacak olan yeni Space Jam filminde ise Lola’yı epey bir değişiklik geçirmiş halde bulacağız.
Anladığım kadarıyla, Lola’nın minifigürü çizgifilmlerden değil de çizgiromanlardan esinlenerek yaratılmış. Üzerindeki sarı atlet ve mor şort, çizgiroman görünüşüne epey benziyor.
Bugs gibi Lola’nın kafası da özel bir kalıp, ve kuyruğu da benzer şekilde gövdesine basılı olarak geliyor. Elinde sanırım basketbol topu yerine geçen bir turuncu top var (Lola sağlam bir basketbolcudur).
Space Jam’i ilk izlediğim zaman, Lola’dan çok etkilenmiştim, çünkü o zamana kadar çizgifilmlerde onun gibi güçlü bir kız karaktere rastlamamıştım. Bu yüzden de serideki favori figürüm bu.
Daffy Duck
Daffy de en az Bugs kadar yaşlı, 1937 yılında yaratılmış. Bana hep Disney’in Donald Duck’ını andırmıştır, şapşallık olarak en azından. Fakat peltek konuşmasına bir türlü ısınamadım.
Daffy, Donald’ın (ve diğer ördeklerin) kuyruğuna sahip, ama bu sefer siyah olarak. Aksesuar olarak da elinde bir pankart var, üzerinde “Rabbit Season” (Tavşan Sezonu) yazan. Daffy ve Bugs, çizgifilmlerde tartışırlardı, av sezonu ile ilgili. Bu da ona gönderme yapıyor.
Minifigür olarak, bence Daffy, Donald’dan çok daha başarılı olmuş. Yani karakter olarak Donald’ı daha çok sevmeme rağmen, minifigür olarak seç deseler, kesinlikle Daffy’yi seçerim.
Porky Pig ve Petunia Pig
1935 yılında doğan Porky’yi çizgifilmlerden pek hatırlamasam da, her çizgifilmin sonundaki “That’s all folks!” sözüyle aklıma kazınmıştı. LEGO minifigürü de Looney Tunes çizgifilmlerini izleyen herkesin bildiği bu sözün yazılı olduğu bir pankart taşıyor.
Petunia 1937 yılında yaratılmış, bense, ne yalan söyleyeyim, ilk kez görüyorum. Yani çocukken belki tek tük birkaç çizgifilmde görmüşümdür ama, üzerimde hiçbir etki bırakmadığı için aklımda bile kalmamış. O yüzden de onunla ilgili söyleyecek fazla bir şeyim yok. Tamam, özenmişler, güzel bir minifigür yapmışlar ama, bence onun yerine daha fazla tanınan bir karakter gelebilirdi, Elmer Fudd ya da Yosemite Sam gibi.
Hem Porky’nin, hem de Petunia’nın bacakları orta boyutta olan bacak parçasını kullanıyor. Petunia’nın bir de kırmızı eteği var, daha önceden Alice ve Minnie Mouse (Disney CMF 1) figürlerinde kullanılan etek parçasının aynısı. Aksesuarı da bir çaydanlık ve çay fincanı.
Road Runner ve Wile E. Coyote
Road Runner ve Wile E. Coyote’nin yaratılışı 1949’da olmuş. Eğer seride Lola olmasaydı, bu ikisi kesinlikle favori figürlerimde en üst sırada olurdu. Wile’ın Road Runner’ı kovalamasını, onu yakalamak için inanılmaz absürt yöntemler yaratmasını, ve Road Runner’ın her seferinde ustaca ondan kaçmasını büyük keyifle izlerdim.
Tabii ki ikisinin de özel yapım bir kafası var. Road Runner Tavuk Kostümlü Adam’ın (CMF 9) kanatlarını kullanıyor. Kuyruğu ve kafasının üstündeki tüy de yeni, ve görünüşünü çok güzel bütünlüyor. Road Runner’la ilgili bana garip gelen tek yer bacakları. Normalde incecik olması gereken bacaklar, minifigür formunda biraz garip olmuş. Yine de kaçma-kovalamaya uygun olduğu için görmezden gelinebilir. Aksesuarı kase içinde kuş yemi gibi gözüküyor, Coyote’nin onu yakalamak için kullandığı yem.
Wile E. Coyote’nin kuyruğu, anladığım kadarıyla Rocket Raccoon ve Kurt Adam (CMF 14) minifigürlerinin kuyruğuyla aynı, ama kahverengi renkte. Aksesuarı da minik parçalardan yapılan bir örs. Looney Tunes çizgifilmlerinin çoğunda rahatça görebileceğimiz bir aksesuar.
Sylvester ve Tweety
Sylvester 1939, Tweety ise 1941 doğumlu. Ne yalan söyleyeyim, küçükken bunları çok sevmezdim. Kedileri sevdiğim için (ve tabii o sırada kedi beslemediğim için), Sylvester’ın “kötü karakter” gibi gösterilmesi hoşuma gitmezdi. Tweety de çok bir kendini beğenmiş gelirdi. Kimbilir, belki de genel olarak saçma bulurdum, koskoca kedinin minicik kuşu bir türlü yakalayamamasını.
Sylvester minifigür olarak gayet başarılı. Tasarımcılar, yüzündeki şapşal ifadeyi bile yakalamayı başarmışlar. İlk Simpsons CMF serisindeki Scratchy’nin ve CMF 18 serisindeki Kedi Kostümlü Kız’ın kuyruğunu kullanıyor, elinde bir de beyzbol sopası var (şüphesiz Tweety’yi yakalarken kullanmak için).
Tweety… yani ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Karakteri sevmememi bir yana koyun, sonuçta bu küçük bir kanarya. Birdenbire devasa boyuta gelmesi biraz garip olmuş. Ayrıca kafası da tam olamamış, arka taraftaki bombenin ön tarafta da olması gerekirdi. Sadece önden bakıldığında iyi ama yana çevirince sanki duvara toslamış gibi gözüküyor. Neyse, aksesuarı da küçük parçalar kullanılarak yapılmış bir balyoz. Koca kötü kediye karşı kendini savunması için…
Tazmanya Canavarı
Tazmanya Canavarı diğer karakterlere göre biraz daha genç, 1954 yılında doğmuş. Bu da küçükken bayıldığım karakterlerden biriydi. Ne yapıyor, ne oluyor anlamadan minik bir hortum olarak sağa sola gitmesini keyifle izlerdim.
Taz’ın minifigür formu gayet başarılı. O da orta uzunlukta bacak kullanıyor, ve aksesuar olarak bir but parçası ve turta ile geliyor. Kuyruğu, Wile E. Coyote’nin kuyruğuyla aynı. En güzel yanı da, dönme efektini yaratabilmeniz için ek bir taban parçasıyla geliyor. Bu taban parçasının altına koyulan ters fayans parçası sayesinde, durduğu yerde döndürebiliyorsunuz – diye söyleniyor, deneyip görmek gerek tabii.
Speedy Gonzales
1953 doğumlu bu arkadaş, adını hatırlayıp da çizgifilmini fazla hatırlamadıklarımdan. Buna rağmen çizgifilm versiyonuyla minifigür versiyonunu karşılaştırdığımda, tasarımcıların yine çok iyi bir iş çıkardığını görebiliyorum.
Speedy’nin kuyruk parçası yeni, aksesuarı da dört adet peynir parçası. İşin komik yanı, bu parçaların İngilizce adı “cheese slope”, yani “eğimli peynir”. Ve ilk kez bu peynir parçalarının üzerinde peynir deseni var.
Marvin the Martian
Marvin 1948 doğumlu. Çocukluğumdan hayal meyal hatırlıyorum, ve çok fazla da sevmediğimi hatırlıyorum.
Marvin, Looney Tunes CMF serisinde standart LEGO minifigür kafası kullanan tek minifigür. Bu sadeliğini, kafasındaki devasa Roma askeri başlığıyla örtüyor. Eteği, yeni olduğunu tahmin ettiğim bir kesim, elinde de daha önceden tanıdığımız bir silah var.
Karakterden hoşlanmasam da, minifigür formu gerçekten çok başarılı olmuş.
Son olarak…
Hem sade hem de inanılmaz detaylı bir minifigür olabilir mi? Olabilir, kanıtı da LEGO Looney Tunes CMF serisi. Bence, hitap ettiği kitle kesinlikle çocuklar değil, onların anne-babaları, hatta annanne-dedeleri. Genel olarak minifigürler çok güzel, belli ki üzerlerinde epey kafa patlatılmış. Bu yüzden orta (ya da kötü) olanlar da göz ardı edilebiliyor.
Evet, sıra sizde. Ne düşünüyorsunuz bu seri hakkında?
Resim Kaynakları:
- LEGO Looney Tunes minifigür resimleri: Brickset, New Elementary ve Jay’s Brick Blog
- Looney Tunes çizgifilm karakter resimleri: Wikipedia, Comic Vine, FanFiction Wiki, DeviantArt, From the Stratosphere
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)
Road Runner’ın bacaklarındaki huzursuz eden nokta şu;
MF bacakları, diz eklemi barındırmasa da algısal olarak insanların bacakları gibi, dizleri öne/ileriye bükülüyormuş algısı ile hareket ediyor. Oysa devekuşlarının bacaklarının dizlerden büküm hareketi bizimkiler gibi öne doğru değil, arkaya/geriye doğru gerçekleştiği için minifigür bacakları ile uyumsuz bir hissiyat ortaya koyuyor. Standart mf bacağı kullanmak yerine, CMF#15 – Faun figürünün bacaklarını kullansalar bence sorun çözülürdü. O bacak kalıbının kıvrımları sayesinde, kalın görünmesi problemi de ortadan kalkmış olurdu bir yandan da.
CMF seti ile ilgili diyecek bir şeyim pek yok, bu serinin haberlerini ilk kez 1 Nisan’da görmeye başlamıştım ve “güzel şakaymış” diye düşünüyordum, gerçek çıktı. :D Bu set ile kafamda bir takım soru işaretleri oluşmaya başladı. IDEAS’tan Medieval temalı bir setin çıkması, yine IDEAS üzerinde gerçekleşen “Hangi eski seti tekrardan görmek isterdiniz” minvalindeki anket, üretimi sonlandırılmış bir kaç setin, yeni set numarası ile tekrardan üretilmesi derken bir yandan da geçmişte popülerken, şimdi ise belli başlı bir kesime hitap eden setlerin (Susam sokağı, Winnie the Pooh, Looney Tunes serisi vs vs) üretimine geçilmesi ister istemez “bunların yaratıcılığı tükendi de, geçmişte zirve yapmış markaların etinden sütünden mi faydalanmaya çalışıyorlar?” komplo teorisini düşünmeme ve hatta inanmama yol açmaya başladı.
Belki bu söyleyeceğim saflık olarak nitelendirilebilir, ama yaratıcılığın tükenmesi ile ilgili söylediklerine katılmıyorum. Sen bile “belli başlı bir kesime hitap eden” demişsin, ve bu kesim de kesinlikle günümüz çocukları değil, onların anne-babaları. Yani yetişkinler. Bence bu tür setlerin çıkması, yetişkinleri çekmek için yapılmış bir hareket. Üç aşağı beş yukarı benimle yaşıt olan (30-40 arası) kiminle konuştuysam, bu setlerin onu ne kadar heyecanlandırdığından bahsetti. LEGO Grubu bu setleri çıkararak hem eski defterlerin su yüzüne çıkmasını sağlıyor, hem de zamanında bu dizileri severek izleyen kitleyi çekmeye çalışıyor. 2020’den beri doğrudan yetişkinlere yönelik pek çok set çıktı, mozaikler, çiçekler, büstler… Susam Sokağı, Winnie the Pooh ve Medieval Blacksmith setleri, bir LEGO setinin sadece sergilemek için olmak zorunda olmadığını gösteren örnekler. Yetişkinleri tekrardan çocukluklarına dönmeye davet eden, çocuklarına da “Bak, benim çocukluğumda bunlar vardı” dedirtebilecek setler.
Bir artısı da, LEGO evreninin sadece Star Wars, DC ve Marvel üzerine kurulu olmadığını göstermeleri. Evet, hepimiz (!) bunları çok seviyoruz, ilgiyle takip ediyoruz, ama dünyada başka şeyler de var – ya da vardı. Onları da unutmamak gerek.