Bugün sizlere görece yeni ama bence çok önemli bir kitaptan bahsetmek istiyorum: LEGO In Focus. Kitabın varlığından haberdar olmam Eylül 2022, elime geçmesi ise Şubat 2023’ü buldu. İyi de, bu kadar çok ve çeşitli LEGO kitabı varken bu kitap neden bu kadar önemli?
In Focus, LEGO Grubu’nun LEGOseverlerle, daha da önemlisi LEGO fotoğrafçılarıyla ortak çalışarak çıkarttığı bir kitap, ve benim bildiğim kadarıyla sadece fotoğrafçılık üzerine olan ilk LEGO kitabı. Ona eşdeğer olabilecek LEGO Star Wars: Small Scenes from a Big Galaxy (Vesa Lehtimäki, ya da Instagram adıyla avanaut tarafından hazırlanan) var, DK tarafından basılan. Zaten şöyle bir bakacak olursak, çoğu karakter ansiklopedisi ya da katalog türünde çıkan LEGO kitabını DK yayımlamış. In Focus’un yayımcısı ise Chronicle Books. Sayfalarında oyun kartlarından yapboza, defterden takvime pek çok LEGO ürünü bulmak mümkün. Bunların arasında keyifli gözüken başka kitaplar da var tabii.
In Focus kitabı, özellikle yurt dışındaki pek çok LEGOseverin bildiği iki büyük tanınmış LEGO hayran grubundaki fotoğrafçıların fotoğraflarını içeriyor: Stuck in Plastic ve Brick Central. Aşağı yukarı 18 aylık bir süreçten (ve büyük bir olasılıkla elenen sayısız fotoğraftan) sonra, 30’un üzerinde fotoğrafçının 100’ün üzerinde fotoğrafıyla yayımlanıyor kitap.
Herhalde eserinin bir kitapta yayımlanması her sanatçının hayalidir. LEGO Grubu da In Focus kitabıyla hem fotoğrafçıların hayalini gerçekleştirdi, hem de LEGO fotoğrafçılığına verdiği önemin altını çizdi. İşte tam da bu yüzden bu kitap çok önemli bir kitap.
LEGO In Focus Fotoğrafçıları
Kitap elime ilk geçtiğinde tüm resimlere baktım, kısa öykülerini okudum. “En çok şunu beğendim” diyemiyorum, çünkü hepsi birbirinden güzel. Ama kitapta gördüğüm bir isim var ki, işte o beni inanılmaz gururlandırdı: Burak İşyar. Instagram’da pulup olarak bilinen, bir süredir takip ettiğim bir fotoğrafçı Burak. Onun adını, çektiği fotoğrafları LEGO Grubu’nun hazırladığı bir kitapta görmek, beni kelimelerle anlatamayacağım kadar mutlu etti. LEGO In Focus kitabının tanıtım yazısını yazmaya karar verdiğimde, onunla iletişime geçip, projeyle ilgili deneyimlerini yazmasını rica ettim. O da kırmadı beni.
Burak İşyar
“2021 yılının başlarında LEGO Brick Central ve Stuck in Plastic grupları ile iletişime geçip bir fotoğraf kitabı yayımlama fikrini paylaşıyor. BC’de bu süreç nasıl ilerledi bilmiyorum ama benim de yıllardır dahil olduğum SiP, fotoğrafçıları seçerken uzun süredir LEGO fotoları çekip bunları Instagram’da paylaşan, farklı fotoğrafçılık tarzlarına ve değişik kültürel geçmişlere sahip, çeşitli coğrafyalarda yaşayan kişiler arasında bir seçim yaptı.
Her LEGO fotoğrafçısının kendine özgü bir tarzı var, bunu Instagram paylaşımlarında da görebiliriz. Dolayısıyla eski fotoğraflar arasından seçim yaparken ya da bu kitap için yeni fotoğraflar çekerken farklı bir şey denemedim; kendi bakış açımla sokakta LEGO ya da günlük hayatımda (gerçek dünyada) LEGO nasıl yer alabilir diye düşünüp bunların arasında seçim yaptım.
Yayımlanan fotoğraflarımdan birini bu proje için sokakta yeni çektim (dondurma arabası). Bir diğer fotoğrafım ise eski bir fotoğraf (boksör ve kırık cep telefonu ekranı); bu da günlük hayatımızda LEGO temasına uygun olduğunu düşündüğüm bir fotoğraftı. Bunların dışında kendi tarzıma uygun birkaç fotoğraf daha göndermiştim; arka planda duvar yazısı olanlar, mini su birikintilerinde kürek çeken minifigürler, vb.
Ayrıca kendi minifigürümüzü (sigfig) sokakta çekip, Traveling Minifigures sayfaları için gönderdik. Kitapta fotoğrafçı isimlerinde bir hata olsa da her birimizin birer fotoğrafı var. Benimkisi Galata Kulesi ve panda grafitisi önünde balonla uçan bir fotoğrafçı.
Kitap, tek kelime ile harika. Bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. 2012’de ilk LEGO minifigür fotoğrafımı çekip Instagram’da paylaştığımda böyle bir şeyin hayalini bile kuramazdım. Öncesinde çektiğim (ve sosyal medya platformlarında paylaştığım) fotoğraflar daha çok bira, duvar yazıları ve kediler üzerineydi. O zamanlar LEGO’yu seçmemin esas sebebi fotoğraflarıma biraz renk katmaktı. Aradan geçen 10 yılda yaklaşık 1.500 minifigür ile ciddi bir koleksiyoner olduğumu düşünüyorum. Ancak öncelikli hobim hala fotoğraf çekmek. LEGO bunun için kullandığım bir şey olmaya devam ediyor.”
Stefan Matthies
Aynı şekilde Stuck in Plastic’in moderatörü olan Stefan’la da iletişime geçtim, ve ondan da deneyimlerini paylaşmasını rica ettim. Aşağıdakiler de onun söyledikleri.
“Evet, daha önceden de LEGO Grubu için ve onlarla birlikte çalışmalar yaptım. Yine de tüm projeler birbirinden ve bir öncekinden farklı oluyor. Hepsinin kendine ait zorlukları var. Kitap projesi de hiç farklı değildi.
LEGO Grubu’yla yapılan projelerin kimisi kısa sürüyor, kimisi uzun. Örneğin çıkan yeni set ya da minifigürlerin sosyal medya için fotoğrafını çekmek üç haftadan fazla sürmüyor. Öte yandan, 2020’de çalışanlar için hazırlanan yılbaşı kartlarının projesi o yılın Nisan ayında başlamıştı. Bu kitap üzerinde çalışmak, büyük olasılıkla şimdiye kadar dahil olduğumuz en uzun süreli projeydi.
Bir kitap için birlikte çalışma düşüncesi bize sunulduğunda, herkes çok heyecanlandı. Fikirler üretildi, fotoğraflar çekildi, ve LEGO Grubu’yla Chronicle Books bunları inceledi. İnceleme sürecinin bu kadar uzun sürmesinin beni şaşırttığını kabul etmeliyim. Benim aklıma bile gelmeyen küçük detaylar, bazı resimlerin elenmesine neden oldu (bu bazen şaşırtıcı, bazen de sinir bozucuydu). Dönüp baktığımda, bunun inanılmaz bir deneyim olduğunu ve bana çok şey öğrettiğini söyleyebilirim. Bir görsel yaratırken nelere dikkat etmem gerektiği konusunda artık çok daha iyi bir fikre sahibim. Bir kitabın yapılmasında kaç kişinin emeği geçtiği ve hangi bölümlerin bu işle ilgilendiği konusunda da tabii.
İnceleme seanslarından sonra bir süre bir haber alamadık. Ama kitap ön siparişe hazır olduğu zaman, heyecanımız da geri geldi. Geçen Eylül’de Skaerbaek’te düzenlenen Hayran Haftasonu etkinliğinde kitabı elimizde tutuyorduk, ve heyecanımız doruktaydı. Ne daha gururlu olabilirdik, ne de daha mutlu. Sadece model yapmakla ilgilenen pek çok LEGOsever için LEGO In Focus herhangi bir kitap olabilir, ama bizim için LEGO Grubu tarafından tanınmak anlamına geliyor. Oyuncak fotoğrafçılığının geçerli olduğunun bir kanıtı. Ve bu bir avuç insanın uğraştığı rağbet görmeyen bir hobi değil, her geçen gün daha fazla insanın görüp denemek istediği bir şey.
Telefonla şipşak resim çekmek başka bir şey, bir sahne kurup onun resmini çekmek, ve onu kâğıda basmak başka bir şey. Hem çocukların, hem de yetişkinlerin aradaki farkı gördüklerinde gözlerinde bir pırıltı beliriyor. Ve bunu görebilmek bize çok keyif veriyor.
Benim için In Focus kitabının bir parçası olmak hem büyük bir mutluluk, hem de inanılmaz bir yolculuk oldu. Bunu yıllar içinde adını öğrendiğim, hatta bazıları gerçek hayatta arkadaşım olmuş kişilerle paylaşabilmek ise, ilk oyuncak fotoğrafımı çektiğimde olacağını tahmin bile edemeyeceğim bir duygu.”
Brick Central’ın moderatörü olan Anna, ona sorduğum sorulara cevap verdikten sonra, beni daha önce onlarla kitap hakkında röportaj yapan bir sayfaya yönlendirdi: BrickNerd. Onların da izniyle, röportajı sizlerle paylaşıyorum.
BrickNerd LEGO In Focus Röportajından Seçmeler
Kasım 2022’de yayınlanan bu röportaj, hem uzun hem de detaylı. Ben röportajın hepsini çevirmedim, sadece bir kısmını aldım. Koyu renkte olan sorular, röportajı yapan Inez T. Vasquez tarafından sorulmuş, Stuck in Plastic moderatörü Stefan Matthies (a_toyphotographer) ve Brick Central moderatörü Anna Bitanga (fourbrickstall) tarafından yanıtlanmış. Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.
In Focus kitabı fikri nerden geldi?
Stefan: Bir süredir LEGO ile tanınmış oyuncak fotoğrafçılığı topluluğu olarak çalışıyoruz, o yüzden bize Chronicle Books ile birlikte bir kitap projesine katılmak ister misiniz dediklerinde EVET dedik. Kitap fikri bizi bir anda sarıp sarmaladı ve gerçekleşmesi için gün saymaya başladık. Fotoğraflarımızın dijital ekrandan çıkıp basılı ortamda yayımlanacak olması hepimizin hoşuna giden bir düşünceydi.
Anna: Kitabın temasını bize LEGO Grubu ve Chronicle Books sundu. Zaten LEGO Grubu’yla düzenli olarak iş birliği yapıyoruz, fotoğraflarımızı sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaşıyorlar. Kitap için de buna benzer bir şey istiyorlardı, ama aynı zamanda fotoğrafların kişisel hikayelerimizi yansıtmasını da istiyorlardı. Okuyucunun her fotoğrafta durup, fotoğrafa bakarken ve fotoğrafçının yazdığı birkaç cümleyi okurken bir şeyler hissetmelerini istiyorlardı.
Akıllarında olan fotoğraflar, hazır modellerin içinde kurulan sahneler değil de, gerçek dünyada, insanlarla ve LEGO olmayan objelerle etkileşim içinde olan minifigür ve modellerin fotoğraflarıydı. Gerçek dünyada çekilen fotoğraflar zaten LEGO fotoğrafçıları arasında yaygındır, ama onların istediği mekânın da önem taşımasıydı, yani ne olduğu anlaşılmayacak kadar bulanık olmamasıydı.
Fotoğraflar ve fotoğrafçılar nasıl seçildi? Fotoğraflar seçilirken sizin ya da LEGO’nun belli kriterleri var mıydı?
Stefan: Yıllık oyuncak fotoğrafçılığı buluşmalarımızdan ve online topluluğumuzdan zaten aklımızda birkaç kişi vardı. Discord kanalından onlara katılmak isteyip istemediklerini sorduk. Bir fotoğrafın kitaba dahil olup olmamasında son söz LEGO ve Chronicle Books’a aitti, ama katılmayı kabul eden herkes kitaba dahil oldu.
Anna: Brick Central’ın çok takipçisi var ama hepsi LEGO fotoğrafçısı değil. Kriterleri bize bıraktılar, biz de Brick Central olarak fotoğraf tarzı bize sunulan belgedekine uygun olan ve toplulukta aktif olan fotoğrafçılara baktık. Bunun yanında hem eleştiri yapabilecek, hem de eleştiri kaldırabilecek insanları aradık. Amacımız bir grup fotoğraf toplayıp yayımcıya vermek değil, ortak bir çalışma yapmak olduğu için, takımdaki kişilerin anlamlı geri bildirim yapabilmesi önemliydi. Bunun sonucunda bizimle aynı değerleri ve hedefleri paylaşan 12 fotoğrafçıda karar kıldık.
Küçük LEGO parçalarının fotoğrafını çekmek zor gözüküyor. Neden fotoğrafçılar konu olarak LEGO kullanıyor?
Stefan: Güzel soru. İnsanların LEGO parçalarının, özellikle de minifigürlerin fotoğrafını çekmelerinin birkaç sebebi olabilir. Öncelikle, ortada bir bağ var. LEGO pek çok kişi için tanıdık bir ortam, büyük bir olasılıkla çocukluklarında oynadıkları için. Bazı fotoğrafçılar hâlâ genç, bazıları içinse o günler daha geride kaldı. Ama duygusal bağ hâlâ mevcut.
Bir diğer sebep, klasik minifigürün çok pozitif bir görünüşünün olması olabilir. Gülümsüyorlar. Bunun sevilmeyecek nesi var? Buradan yola çıkıp, yakalamak istediğiniz duygu ya da durumu anlatmak için en uygun minifigürü yaratabilirsiniz. Mutlu bir çift resmi mi çekmek istiyorsunuz? Kolay. Sevdiğiniz filmin sevdiğiniz karakterinin olduğu bir sahneyi yeniden mi yaratacaksınız? Gidin ve yaratın. Neredeyse hiç sınır yok. Ayrıca evrenleri istediğiniz gibi karıştırabilirsiniz. Darth Vader’ın Gandalf’la karşılaşması. Mickey’nin Batman olması. Parmaklarınızın ucunda yaratılacak koskoca bir dünya var. Topluluk da cabası. İlk LEGO resminizi çektikten sonra, Instagram ve Flickr’da sizin gibi bir dünya oyuncak fotoğrafçısı olduğunu keşfediyorsunuz.
Anna: Bu sorunun en kolay cevabı, özellikle LEGO minifigürlerinin konu olarak inanılmaz şirin ve karşı konulamaz olduğu! Ama sanırım Simon Garfield, In Miniature: How Small Things Illuminate the World (Minyatür: Küçük Şeyler Dünyayı Nasıl Aydınlatır) kitabının yazarı, çok iyi bir noktaya değiniyor: “Minyatür dünya, kontrolü benimsetiyor. Çocukken bize keyif veren oyuncaklar, aslında yetişkinlerin, hatta devlerin gücünü genç yaşta bizimle tanıştırıyor. Oyuncak arabalar, bebekler ve plastik yapım parçaları bizim elimizde sadece uysal değil, bizi aynı zamanda dünyanın fatihi yapıyorlar. Eğer oynamayı yetişkinlikte de sürdürmezsek, dünya üzerinde bir daha asla böyle bir egemenlik sahibi olamayız.”
Yetişkin LEGOseverler olarak oynamayı hâlâ sürdürüyoruz. Minicik modeller ve minifigürler, dünya içinde dünyalar yaratmak için mükemmel konular. Kimileri kendi avatarlarını yapıp, seyahatlerinde ya da günlük hayatlarında fotoğraflıyor. Diğerleri, benim gibi, kendi kuralları olan fantastik dünyalar kuruyor. O kadar farklı şekillerde oynayabiliriz ki. Üstelik bugünlerde hem LEGO’ya, hem de telefon kameralarına erişmenin kolaylığını da unutmayalım. LEGO fotoğrafçılığı gerçekten kolay erişilebilir bir şey.
(çevirinin sonu)
Yapbozun parçaları
Hani bazen bir şey duyarsınız, kafanızda dağınık olan parçalar birdenbire birleşir ve bir aydınlanma yaşarsınız. Kimi zaman çok basit bir şey olur bu, kimi zaman zaten bildiğiniz ama hiç üzerinde durmadığınız. Bu röportajı okurken ve çevirirken ben de benzer bir aydınlanma yaşadım. Anna’nın alıntı yaptığı Simon Garfield, durumu o kadar güzel özetlemiş ki. Bir dünya kuruyoruz kendimize, çocukken de, yetişkin olduktan sonra da. Kendimizi yerleştiriyoruz o dünyaya, LEGOseverler bunu sigfig olarak adlandırıyor. Ailemiz ve arkadaşlarımızı dahil ediyoruz, ya da beslediğimiz hayvanları. Gerçek hayatta yapamadığımız herşeyi yapabiliyoruz kendi küçük dünyamızda. 40 yaşındaki bir kadın dinozor kostümü giyip sokakta dolaşamıyor, ama LEGO minifigürüyle bunu yapabiliyor. 15 yaşındaki bir çocuk hiçbir zaman bir X-Wing kullanamayacak, ama o dünyada bu mümkün. Tüm kurallarını bizim kurduğumuz ideal bir dünya, mükemmel arkadaşlıklar, “imkânsız” olaylar. Ve tüm güç bizim elimizde. İstediğimiz herşeyi yapabiliriz.
Bunun bir kere tadını aldıktan sonra kim bırakmak ister ki?
Evet, bu uzun kitap tanıtımı yazımızın da sonuna geldik. LEGO fotoğrafçılığıyla ilgilenen, hatta fotoğrafçılıkla ilgilenen herkesin sahip olması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Amatör bir fotoğrafçı olarak, böyle bir projeye imza attıkları için LEGO Grubu’na özellikle teşekkür ederim. Ayrıca röportajlarını çevirmeme izin verdikleri için BrickNerd‘e, katkılarından dolayı Burak, Stefan ve Anna’ya da çok çok teşekkürler.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!
Dinozor kostümlü minifigürler hariç tüm resimler, LEGO In Focus kitabından çekilmiştir. Tüm hakları LEGO Grubu ve Chronicle Books’a aittir.
Kitapta resmi olan fotoğrafçılar:
Astrid Heyland (hey.light)
Beverley Thomas (bevvypix) Boris Vanrillaer (_me2_) Burak İşyar (pulup) Chris Rose (chrisrosephoto) Claudia Bull (claw2502) David Collomb (davidgrafika) Ian Cockayne (iancockayne) Jennifer Jasmin Keßler (jjk_brickphotography) Julien Ballester (ballou34) Maëlick Claes (maelickinthenorth) Mike Stimpson (balakov) Natasja de Vos (by_a.n.n.a) Sophie Nicholls (sophiefigs) Stacy Phillips (shtacyp) Stefan Kumlien (fubiken) |
Stefan Matthies (a_toyphotographer)
Suné Horn (sune_shoots_toys) Vesa Lehtimäki (avanaut) Anna Bitanga (fourbrickstall) Daniel Nies (stories_in_bricks) Danny Hilkman (foolishbricks) John Freeman (freethegeekman) Joschka van der Lucht (joschka.vanderlucht) Marco Zanconi (the_aphol) Nathan Smith (circus_robot) Robert Whitehead (shundeez_official) Sara Bian (glowingbrickette) Sarah Bastien (sarouxbastoux) Thomas Björkqvist (thebrickdwarf) Yan Chevalier (yc_solo) Yuri Badiner (y.badiner) |
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)