Küçükken bu figürleri çok severdim. Başkaları var mıydı hatırlamıyorum, ama bu dördünün yeri ayrıydı. Annem, ben, teyzem ve kuzenim olarak yazmıştım kafaya, oyunlarım da ona göre şekil almıştı.
Derken bir gün benim küçük LEGO dünyamın dışında bir dünya olduğunu öğrendim. Farklı ülkelerden, farklı yaşlardan bir sürü YETİŞKİN insan vardı benzer şeylerle ilgilenen. Ve üstelik bazılarında hiç görmediğim, duymadığım figürler vardı.
Kendime görev edindim, bu figürlerin hangi setten çıktığını bulacağım diye. Babam uyardı, bulacakların hoşuna gitmeyebilir diye. Bilerek mi söyledi, tahmin mi yürüttü bilmiyorum. Ama ben 70’lerin sonu, 80’lerin başında çıkan bütün DUPLO figürlerine baktıktan sonra, bendeki figürlerin orijinal LEGO figürü olmadığını öğrendim. Merakımdan üç tanesinin orijinalini bulup aldım. Belli ki aynı setle gelen hayvanlardan da iki tane aldım.
Figürlerime baktığımda, hâlâ dördümüzü görüyorum. Onlara olan sevgim bir kırıntı bile azalmadı. Küçükken neyin ne olduğunu bilmediğim gibi, bilseydim de herhalde çok umursamazdım. Bazı şeyler, oyuncak koleksiyona döndüğünde önemli olmaya başlıyor.
Ama bu “çakma” figürleri yapanı takdir etmek lazım. Nasıl bir malzeme kullandıysa, o kadar oynamaya ve üzerinden bu kadar yıl geçmesine rağmen hâlâ kalitesini koruyor. Evet biraz rengi soldu, ama bu orijinalinde bile olmuyor mu?
Kimisi çocukken Barbie bebeklerle oynar, kimisi de LEGO minifigürleriyle küçük dünyalar kurup, bu dünyaları büyüyünce de korumaya devam eder. Sanırım benim hangi gruba dahil olduğum belli :)